KLEOPATRA (İÖ 69-İÖ 30) Mısır kraliçesi. Mısır’ın bağımsız kalması için çalışmış, bu amaçla Roma yöneticileri arasındaki güç mücadelesine katılmıştır.
Aleksandria’da (İskenderiye) doğdu, İÖ 29 Ağustos 30’da aynı yerde öldü. Mısır Kralı XIII.Ptolemaios Auletes’in kızıdır. İyi bir öğrenim gördü. Mısır’ın yerli halkının dilini öğrenen ilk Ptolemaios oldu.
XIII.Ptolemaios İÖ 51 yazında öldü. Eski Mısır geleneklerine uyan Kleopatra, erkek kardeşi XIV. Ptolemaios ile evlendi ve birlikte Mısır tahtına çıktılar. IÖ 48’de kendisinin güç kazanmasını istemeyen kardeşinin adamlarınca Suriye’ye kaçmak zorunda bırakıldı. Suriye’de bir ordu hazırlayarak, İO Eylül 48’de Mısır’a döndü. O sırada Caesar ile bir egemenlik kavgasına girişmiş olan ve Pharsalos yenilgisinden sonra kaçan Pompeius da Pelusium’a gelerek Mısır’ dan yardım istedi. Caesar’dan çekinen XIV. Ptolemaios bunu reddettiği gibi, Kleopatra ile herhangi bir bağlaşma kurmaması için Pompeius’u öldürttü. Pompeius’u izleyen Caesar, İÖ 2 Ekim 48’de Mısır’a geldiğinde iki kardeş savaşmak üzere idiler.
Kleopatra ve Caesar
Bu durumdan yararlanarak Mısır’ı Roma’ya bağlamak isteyen Caesar önce ülkedeki iç savaşı durdurmak istedi. Bir söylentiye göre, Kleopatra kendisini bir halıya sardırarak gizlice Caesar ile görüştü ve aralarında bir ilişki başladı. Caesar’ın etkisi ile iki kardeş barıştılarsa da, gerçek yönetimin Romalılar’m eline geçtiğini gören XIV.Ptolemaios, Caesar ve Kleopatra’ yı krallık sarayında kuşattı. İskenderiye halkının büyük bölümü de bu hareketi destekleyince Caesar Anadolu’dan yardım istedi. Bergama Prensi Mitrida-tes’in yardımım alan Caesar, İO 27 Mayıs 47’de galip olarak İskenderiye’ye girdi. XIV.Ptolemaios kaçarken Nil’de boğuldu. Kleopatra yeniden kraliçe ilan edildi. Caesar, Kleopatra ile kardeşi XV.Ptolemaios arasında görünüşte bir evlilik düzenleyerek XV.Ptolemaios’un ortak hükümdar olmasını sağladı. Kleo-patra’nm İO 47 yazında Caesar’dan bir oğlu oldu ve Caesar Ptolemaios (Caserion) olarak adlandırıldı. Roma’daki egemenliğini sağlamlaştıran Caesar, İO 46’da Kleopatra’yı Roma’ya çağırdı. Kleopatra, Caesar’in İO 15 Mart 44’te öldürülmesinden hemen sonra, İÖ Nisan 44’te İskenderiye’ye döndü.
Kleopatra ve Antonius
Octavius (Augustus) ve Lepidus ile II.Triumvir-lik’i oluşturan, Roma İmparatorluğu’nun doğu eyaletlerini yönetimi altına alan Marcus Antonius, İÖ 41 yazında Kleopatra’yı Tarsus’a çağırdı. Caesar’ın katillerinden Cassius ve Brutus’a yardım ettiği yolundaki iddiaları kolaylıkla çürüten Kleopatra, Antonius’u etkilemeyi başardı. Antonius ile ilişki kuran Kleopatra, kardeşi ve rakibi Arsinoe’nin idam edilmesini de sağladı. Roma dünyasının en güçlü adamı ve Mısır kraliçesi arasında bir bağlaşma kurulmuş oldu.
Part ülkesine bir sefer yapmak amacında olan Antonius, Mısır’ın zenginliklerini bu amaç için kullanmak istedi. Kleopatra ise Antoniusİa olan ilişkisini, Mısır’ın bağımsızlığını sağlama ve hanedanının sürmesi için gerekli görüyordu. Octavius ile çatışmak istemeyen Antonius, İÖ 40 ilkbaharında Roma’ya giderek yeni bir anlaşmayla triumvirliğin sürmesini sağladı. Kleopatra’dan Alexander Helios ve Kleopatra Selene adlarında iki çocuğu olmasına karşın,Octavius’ un kardeşi Octavia ile evlendi. Antonius üzerindeki etkisini yitirmiş gibi görünen Kleopatra bir süre için köşesine çekildi ve ülkesinin iç işleri ile ilgilendi.
Partlar’a karşı sefere çıkan Antonius, İÖ 37 kışında, Antakya’da Kleopatra ile görüştü ve aralarındaki bağlaşma yenilendi. İlişkileri de yeniden başladı. Antonius, Kleopatra ile evlenmeyi ve Caesar’dan olan oğlu Caserion’u korumayı kabul etti. Buna karşılık autocrator (mutlak yönetici) unvanını aldı. Sina Yarımadası, Jericho, Ürdün’ün bir bölümü, Tir ve Sidon’ dan başka tüm Fenike kıyısı, Kıbrıs ve Lübnan, Kleopatra’nın yönetimine bırakıldı. Herodes yönetimindeki Yahudi ülkesini de topraklarına katmak isteyen Kleopatra, bu konuda Antonius’u ikna edemedi. Antonius’un İÖ Mart 36’da çıktığı Part Seferi’ ne katılmak istediyse de, çocuk beklediği gerekçesi ile Mısır’a geri gönderildi. Dönüş yolunda Herodes ile karşılaşarak, Antonius’ça kendisine verilen bazı Yahudi topraklarını Herodes’e bırakmak durumunda kaldı.
Partlar karşısında büyük bir yenilgiye uğrayan Antonius, Aleksandria’ya (İskenderiye) Kleopatra’ nın yanma geri döndü. Karısı Octavia, Antonius’a yardım etmek amacı ile bir miktar askerle birlikte Atina’ya geldi. Antonius ve Octavius arasındaki ilişkilerin düzelmesini zararlı gören Kleopatra, bu yardımın kabul edilmesini önledi.
İÖ 34 ilkbaharında Doğu Anadolu üzerine bir cezalandırma seferine çıkan Antonius, kazandığı zaferin şenliklerini Roma yerine Aleksandria’da yapmaya karar verdi. Aleksandria böylece Roma’ya karşı yeni bir başkent olarak sunulmuş oluyordu. Antonius Dionysus, Kleopatra da İsis olarak tanrısallaştırıldı-lar. Kleopatra, Caserion’un tahtın birinci mirasçısı olmasını kabul ettirdi. Antonius’un Kleopatra’ya verdiği Roma topraklarının ise kendi çocuklarına kalması kararlaştırıldı.
Antonius ve Octavius arasındaki karşılıklı suçlamaların artması üzerine, Roma’ya kimin egemen olacağını belirleyecek bir savaş kaçınılmaz duruma geldi. İÖ 32’de Octavius’un baskısından kaçan senatörler Ephesos’ta (Efes) bulunan Antonius ve Kleo-patra’ya katıldılar. Bu cumhuriyetçi senatörlerle Kleopatra arasında anlaşmazlık çıktıysa da, Antonius, Kleopatra’yı ordugâhtan uzaklaştırmayı reddetti. İÖ 2 Eylül 31’de, Yunanistan’da Actium Körfezi’nde yapılan deniz savaşım Antonius kaybetti. Antonius, Kleopatra’yı izleyerek Mısır’a döndü. Kleopatra, İÖ Temmuz 30’da İskenderiye önlerine gelen Octavius’la anlaşmayı denedi, oğlu Caserion’un hükümdarlık hakkının tanınmasını istedi. Octavius’un Antonius’un öldürülmesi durumunda bu koşulu kabul edeceğini bildirmesi, Kleopatra’nın kendi koşulundan vazgeçmesine neden oldu. Kendisi için yaptırdığı türbeye çekilen Kleopatra, Octavius’un eline canlı olarak geçmemek amacındaydı. Antonius, Octavius’a karşı koymak istediyse de, donanmasının ve atlı birliklerin karşı tarafa geçmesi üzerine intihar etti. Kleopatra’nın türbesine getirilen Antonius orada öldü. Octavius’tan izin alan Kleopatra, Antonius’u gömdürttü. Kendisinin de Roma’da yapılacak olan zafer şenliklerine götürüleceğini anlayınca intihar ederek yaşamına son verdi.
Son bağımsız Mısır kraliçesi olan Kleopatra, Mısır’ın dinsel inançlarına değer vererek yerli halk ile bütünleşmiş, ülkesinin bağımsız kalması için çalışmıştır. Oğlu Caserion aracılığı ile Roma tahtında hak iddia etmiş, Marcus Antonius ile Octavius’a karşı koymaya çalışmıştır.
• KAYNAKLAR: E.Brodford, Cleopatra, 1972; H.Volkmann, Kleopatra, 1953; A.Weigall, The Life and Times of Cleopatra, 1914; O.von Wertheimer, Cleopatra: A Royal Voluptuary, 1931.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi