KOLOMB, Kristof (1451-1506) İtalyan asıllı İspanyol kâşif. Ayak bastığı toprakların yeni bir kıta olduğunu anlayamadan Amerika’yı keşfetmiştir.
Cenova’da doğdu, 20 Mayıs 1506’da İspanya’da Valladolid’de öldü. Babası dokumacıydı. Kimi kaynaklara göre ailesi İspanyol Yahudisi’ydi. Kristof Kolomb (İspanyolca’da Kristobal Kolon) eğitim görmedi, sonraları Latince okumayı ve Kastilya diliyle yazmayı öğrendi. Denizciliğe 1472-1473 yıllarında Rene d’Anjou’nun hizmetinde Akdeniz’de korsanlık yaparak başladı. 1476’da gemisinin yanması üzerine yüzerek Portekiz kıyısına çıktı. O zamanlar Lizbon, denizcilerin, haritacıların, astronomların, kâşiflerin olduğu kadar bilim ve sanat adamlarının da toplandığı, hemen hemen herkesin keşiflerden, yeni bulunan ve bulunacak yerlerin zenginliğinden söz ettiği bir merkezdi. 1474’te Floransak kozmograf Paolo Tosca-nelli’nin sürekli batıya gidilirse doğuya varılabileceği düşüncesini açıklaması, bir yıl sonra Portekiz kralının bir denizcinin bu tür bir projesini onaylaması da kâşiflerin tartışmalarına yeni bir boyut getirmişti. Kolomb yıllar önce denize açılan kardeşi Bartolome’ yle de haritacılık yaparken Portekiz’de karşılaştı. 1478’de Porto Santo Adası zenginlerinden Bartolomeu Perestrelo’nun kızıyla evlenen Kolomb, bir süre bu adada yaşadı ve sık sık denize açılarak denizcilik bilgisini genişletti. Kayınpederinin Atlas Okyanusu’ nun batısındaki kara parçalarını gösteren eski haritalarını gördükten sonra bu konuyla daha yoğun ilgilenmeye başlayan Kolomb, Marco Polo’nun, Ptolemaios’un (Batlamyus), Toscanelli’nin yapıtlarını okuduysa da en çok Yahudiler’in kutsal kitaplarından biri sayılan Ezra’nın İkinci Kitabından etkilendi. Özellikle bu kaynaktaki varsayımlara ve hesaplara dayanarak yaptığı hesaplamalarında Hindistan’ın Amerika’nın yerinde olduğunu düşündü.
Batı seferi projesinin 1484’te Portekiz Kralı Il.Joao tarafından kabul edilmemesi üzerine Ispanya’ ya geçti ve İspanya Kralı Fernando’yla kraliçe Isabel-la’nın yardımını elde edebilmek için yedi yıl uğraştı. 1492’de son isteği de reddedilince Fransa Kralı VIII. Charles ile anlaşmayı denedi. Bu arada İspanya’daki dostu rahip Juan Perez’in çabaları sonucu İspanya’ya çağrıldı. Yapılan anlaşmayla, kral ve kraliçe, yeni keşfedilecek topraklarda valilik görevini, babadan oğula geçen bir hak olarak vaat ettiler. Ayrıca keşfedilen topraklardan elde edilecek zenginliklerin yarısını da alacaktı.
İlk yolculuğu
Palos limanında üç gemi hazırlandı: Santa Maria, Pinta ve Nina. Filo, 3 Ağustos 1492’de yola çıktı. Kanarya Adaları’na uğrayıp batıya doğru yoluna devam etti. 12 Ekim’de kara göründü. Çıktıkları yer, Bahama Adaları’ndan birisi olan Guanahani’ydi. Kolomb buraya San Salvador adını verdi. Arawak yerlileri, Ispanyollar karaya çıkarken kıyıya üşüşüp gemicileri dostça karşıladılar. Bu adaları haritalarda gördüğü Doğu’nun sonundaki adalar sanan Kolomb yerlilere “Hintli” adını verdi ve Cipango (Japonya) Adası’nı aramaya başladı. Rastladığı adalara İspanyolca adlar verip her tarafa haçlar dikiyor, Tanrı’ya kendisine altın buldurması için yakarıyordu. Oralarda büyük bir hanın da yaşadığına inanan Kolomb, Colba’ya (Küba) geldiğinde burayı Japonya sandı ama umduğu altınları bulamayınca doğuya dönerek Hispaniola’ya (Haiti) geçti. Aralık 1492’de gemisi Santa Maria batıp, öbür gemi Pinta da kaybolunca, Navidad adını verdiği bir yere bir yıllık yiyecek stokuyla gemicilerinin bir bölümünü bırakarak, Ocak 1493’te Ispanya’ya hareket etti.
Tordesillas Antlaşması
Önce Portekiz’e uğrayarak kral Il.Joao ile görüştü. Joao, keşfedilen toprakların Ispanya ile aralarındaki eski bir antlaşmaya göre kendisine ait olması gerektiğini ileri sürüyordu. Kolomb, Ispanya’ya geçip durumu kral ve kraliçeye anlattı. Isabella ile Fernando’nun Ispanyol asıllı Papa VI.Alexander’a başvurması üzerine Papalık 1493’te yeni keşfedilen ve keşfedilecek “dünyayı” Portekiz ile İspanya arasında paylaştırdığını açıklayan ünlü Tordesillas Antlaşması’ nı çıkardı. Buna göre Brezilya’nın doğusundaki yerler Portekiz’e, Brezilya hariç Amerika kıtası İspanya’ya aitti. Öbür ülkelerin bu alanlara girmesi Papalık tarafından yasaklandı.
İkinci yolculuğu
İkinci yolculuk, amiralliğe yükseltilen Kolomb’ un, Hıristiyanlık’ı yaymaktan çok sömürgeler kurmanın önemini vurguladığı raporuna göre hazırlandı. Cadiz limanından 1493 Eylül’ünde 17 gemi ve 1200 adamla yola çıkan filo, Kasım’da, Marie Galante, Gaudeloupe ve Puerto Rico adalarını keşfetti. Daha sonra Hisponiola’da Navidad’da bıraktıkları gemicilerin, kadın ve altın hırsları yüzünden yerlilerce öldürüldüklerini öğrendiler. Şimdiki Dominik Cum-huriyeti’nin kuzey kıyısına Isabella adını verdikleri’ yeni bir yerleşim bölgesi kurdular. Kolomb gemilerin çoğunu Ispanya’ya gönderip 1494 ilkbaharında anakara olduğuna inandığı Küba’nın güney kıyılarında dolaştı ve Jamica’yı keşfetti. Bu sırada kimi yardımcıları tarafından Kolomb’un adamlarına ve yerlilere karşı çok acımasız davrandığını bildiren raporlar Ispanya’ya ulaştırılmaktaydı. Mart 1495’te yerlileri “yola getirmek için” harekete geçen Kolomb, onları savaşta yendi ve 500 yerliyi tutsak alarak Ispanya’ya gönderdi. Kendisi de bu olayın hemen arkasından Ispanya’ya hareket etti ve Haziran’da Cadiz’e ulaştı.
Ispanya sarayında soğuk karşılanan Kolomb, 1497’de Portekiz kralının, Vasko da Gama’yı sefere gönderdiği haberi yayılınca, ertesi yıl için yeniden yol hazırlıklarına başlaması için teşvik edilmeye başlandı. Mayıs 1498’de altı gemiyle yola çıktı. İlk ayak bastıkları yer şimdiki Trinidad Adası’ydı. Daha sonra Venezüella’ya çıktılar. Buralarda yerli kadınların inci kolye taktığını gören Kolomb, Doğu’yu bulduğuna iyice inandı.
İki yıl önce zor koşullarda bıraktığı kardeşiyle nöbet değiştirmek için Hispaniola’ya geldiğinde, orada bir ayaklanmayla karşılaştıysa da ayaklananları yatıştırmayı başardı. Bu arada kendisi ve kardeşi hakkında Ispanya’ya gönderilen şikâyet mektupları nedeniyle, Hispaniola’ya tam yetkili bir kraliyet görevlisi olarak gelen Francisco Bobadilla’nın araştırma yapmasını engelleyen ve idam edilmek üzere bekletilen İspanyollar’ı salıvermeyen Kolomb ve kardeşi zincire vurularak Ispanya’ya gönderildi. Cadiz’e Kasım 1500’de varan Kolomb, sarayda iyi kabul gördüyse de kral ve kraliçe onun sömürgelerde yönetici olamayacağı kararında ısrarlıydılar. Bu arada Kolomb, Kudüs’ü kurtarmak amacıyla kutsal kitaplar okuyarak hazırladığı Kehanetler Kitabı’m krala sundu.
Dördüncü yolculuğu
Bu yıllarda birçok denizci onun bulduğu denizlere gidip gelmeye başlamıştı. Kolomb 1501’de dördüncü yolculuk için hazırlığa başladı. Dört gemilik filoyla 1502 Mayıs’ındaCadiz’den ayrıldı,29 Haziran’ da Santo Domingo’ya varıp oradan Orta Amerika kıyıları boyunca güneye indi. Kolomb, buraların Hindistan’ın Malay Yarımadası olduğuna inanıyordu. Ona göre daha güneyde Hint Okyanusu’na geçit veren bir yol bulabileceklerdi. Umduğu yolu bulamayınca anakaradan ayrılıp kuzeye çıkıp geri dönmeye karar verdi. Gemileri denize dayanamayacak denli harap durumdaydı. Bu yüzden Jamaica’ya sığınmak zorunda kaldılar. Orada bir yıl kaldıktan sonra 7 Kasım 1504’te Hispaniola’dan yardım getiren bir gemiyle Ispanya’ya doğru yola çıkabildiler.
Eklem iltihabı ve sıtma nöbetleriyle sağlığı bozulan Kolomb 1505’te krala, onurunu, bulduğu yerlerin mülkiyetini ve yönetimini kendisine vermesi için yakarmasından kısa bir süre sonra öldü. 1542’de kemikleri Hispaniola’daki Santo Domingo Kilisesi’ne götürüldü. 1948’de Dominik Cumhuriyeti’nde onuruna bir anıt fener kulesi yapılmıştır.
• KAYNAKLAR: A.Ballesteros y Beretta, Cristobal Colon y el descubrimiento de America, 2 cilt, 1945; S.E.Morison, Admiral of the Oceatı Sea: A Life of Christopher Columbus, 2 cilt, 1942; M.A.Rugoff (der.), The Great Travellers, 2 cilt, 1960.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi