KAADİYAN, Gulam Ahmed ( ? – 1908) Hintli din adamı. Kaadiyanilik’in kurucusudur. Bilgiyle, savaş ve düşmanlığın ortadan kaldırılabileceği görüşünü savunmuştur.
Hindistan’ın Pencap yöresinde Kaadiyan kentinde doğmuştur. Doğum yılı kesinlikle bilinmiyor. 1908’de Kaadiyan’da ölmüştür. Gerçek adı Mirza Gulam Ahmed’dir. Doğduğu yerde öğrenim gördükten sonra, bilgisini artırmak amacıyla komşu ülkeleri gezmiş, Kuran ve Hadis konularında geniş kapsamlı çalışmalara koyulmuş, Tevrat, Incil gibi tektanrıcılığın kutsal kitaplarından başka eski İran ve Hint dinleriyle ilgili yapıtları incelemiştir.
Kaadiyan’ın amacı Hıristiyanlık, Müslümanlık, eski Iran ve Hint inançlarının karışımından oluşan çağdaş, tektanrıcı ve yeni bir din kurmaktı. Bu yeni dine göre savaş, düşmanlık, soygun, vurgun, baskı olmayacak, bütün insanları eşit koşullar altında birleştirip barış ve kardeşlik içinde yaşatacak bir düzen kurulacaktır. Yeryüzünden kötülüğü kaldırmak için Tanrı’nın görevlendirdiği İsa öldürülememiş,Romave İbrani yönetiminin baskısından dolayı Hindistan’a gitmiş, orada inançlarını yaydıktan sonra yüz yirmi yaşında ölmüştür. Tanrı, yeryüzünü düzene koymak için, yeni bir elçi gönderme isteğini duymuş, bu yeni elçi de İsa ve on iki imamın sonuncusu Mehdi’nin kişiliklerini taşıyan bir kimse olarak ortaya çıkmıştır. Tanrı bu görevi kendisine vermiştir. Bu nedenle Kaadiyan Tanrı elçisidir, İsa’nın yeniden ortaya çıkmış kişiliğidir.
Kaadiyan, dinle ilgili düşüncelerine yönetim sorunlarını da katmış, Hindistan’ın mutluluğa ulaşması, gerilikten kurtulması için İngiliz egemenliğinin tanrısal bir buyruk niteliği taşıdığını ileri sürmüştür. Bu görüşe tepki gösterenler, onun İngiliz sömürgecileri adına çalışan bir kimse olduğunu ortaya atmışlardır. Bu yaygın söylentinin, Kaadiyan’m düşüncelerini yaymada, güçlü bir engelle karşılaşmaması için İngiliz yanlısı görünmeyi işine elverişli bulduğundan kaynaklandığını söyleyenler de vardır. Yönetim, Hintliler’in ve Müslümanlar’ın eline geçerse, inançların baskı altına alınacağı, yeni bir dini yayma olanağının ortadan kalkacağı görüşünü savunan Kaadiyan yandaşları da görülmüştür. Kaadiyan’m düşüncelerine göre peygamber Tanrı’nın görevlendirdiği bir kimse olduğundan, son peygamber deyimi yanlıştır. Çünkü, Tanrı yeryüzünde doğruluğu, ahlaklılığı, kardeşliği, barışı egemen kılmak isteğini ne zaman duyarsa bir elçi gönderebilir. Nitekim kendisi de, Tanrı’nın son
elçisidir. İnsanları yetiştirmenin, olgunlaştırmanın tek yolu bilgi ışığıyla aydınlatmaktır. Bu da bir eğitim işidir. Eğitimin ilk kaynağı bilgiye dayanan öğüttür. Mutluluğun yolu bütün insanlar arasında eşitliği sağlamaktır. Bu eşitlik, yalnız düşünce ve yasal kurumlar karşısında değil, yaşama, geçinme olanaklarında da gereklidir.
Kaadiyan’ın düşünceleri kısa sürede çok geniş bir alana yayılmış, Cava, Sumatra, Kenya, Nijerya, Lahur bölgelerinde yeni kurumlar oluşturacak nicelikte yandaşlar bulmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): Mevahibüİ-Rahman, 1880, (“Tanrının Verdikleri”); Hamaetii’l-Büşra, (ty), (“Muştu Güvercini”); Sırru’l-Hilâfe, (ty), (“Halifelik Gizemi”); Nu-ru’l-Hakk, (ty), (“Tanrı Işığı”).
Türk Ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi