JOUFFROY, Theodore-Simon (1796-1842) Fransız, filozof. Seçmeci Okul’un öncülerindendir.
Doubs bölgesindeki Les Pontets’de doğdu, 1 Mart 1842’de Paris’te öldü. Babası tahıl alım satımıyla uğraşırdı. Coliege de Dijon’dan sonra, 1814’te Ecole Normale’e girdi. Bu dönemde dinle felsefe arasındaki düşünce uyuşmazlığından kaynaklanan bunalımlar geçirdi. 1817’de felsefe doktoru oldu. Siyasal bir nedenden dolayı okulun kapatıldığı 1822 yılına değin felsefe dersleri verdi. Ardından Restorasyon Döne-mi’nde, kurucuları arasında yer aldığı liberal görüşün savunucularından Globe ve benzeri dergilerde değişik konuları içeren yazılar yazdı. 1828’de yeniden açılan okulda doçent olarak görevlendirildi. 1830 Devri-mi’nden sonra modern felsefe tarihi profesörlüğüne atandı. 1833’te de, bir süredir ders verdiği Coliege de France’ta Roma ve Yunan felsefesi profesörü oldu ve yeni kurulan Siyasal ve Ahlaksal Bilimler Akademisi üyeliğine seçildi. Ulusal Meclis’e girerek devlet siyasetini, felsefe açısından eleştirdi. 1835’te dinlenmek için İtalya’ya gitti. Dönüşünde, bir süre felsefe kürsüsünde çalıştıysa da, 1842’de yerini öğrencisi A.Garnier’ye bıraktı.
Jouffroy’un felsefeye yaklaşımında, Seçmeci Okul’un kurucularından V.Cousin’in öğrencisi olmasının etkisi büyüktür. En önemli yapıtlarından sayılan Nouveaux melanges philosophiques (“Yeni Felsefe Karmaları”) ve öteki yapıtlarında, genel felsefe sorunları, doğal hukuk, estetik, ahlak ve ruhbilim alanlarıyla ilgilendiği görülür. Reid ve Stewart’ın yapıtlarını Fransızca’ya çevirerek İskoç Sağduyu Okulu’nun felsefesini Fransa’da tanıtmaya çalıştı. Onlardan etkilenerek, felsefenin temelinde, bağımsız bir bilim olarak, ruhbilimin bulunduğu görüşünü savundu. Jouffroy’a göre ruhbilim iç duyuma dayalıdır. Iç duyum ise, dış duyumun sağlayamadığı salt bilgiye erişmenin aracıdır. Fizyoloji gövdesel yaşamı, ruhbilim ise anlık ve ahlakla ilgili yaşamı ve onun baş öğesi olan tini inceler. Bu nedenle bunlar birer ayrı bilimdir. İnsanı insan yapan, anlık ve ahlakla ilgili yaşamıdır. Bu yaşamın temelinde de kendini yönetme yetkisi bulunur.
Jouffroy’un, temel sorun olarak insanı alması, yazgı konusuna verdiği önem yüzündendir. Ona göre felsefe, evren, yaratılış, Tanrı varlığının kanıtlanması gibi konularla uğraşmayıp, dün, bugün ve yarınki yaşamı araştırmalıdır. Bugünkü yaşam, gelecek için veriyle doludur. Her varlığın kendine özgü bir yazgısı, sonu ya da ereği vardır. Bu son ise, o varlıkta, onu olanaklı kılacak bir yapının bulunmasını gerektirir. Bu nedenle insan özünün araştırılması, onun yazgısının ne olduğu konusunu aydınlatmaya yarar.
Onun ahlak konusundaki görüşleri de yazgı sorunuyla.ilintilidir. Doğada tanrısal bir erek vardır, bu da iyiliktir. Tüm bireylerin amacı, bu ereğin bir bölümüdür. Bu nedenle bireyler, kendi iyilikleri ve başkalarının iyilikleri ya da amaçları için çalışırlar. Bunun, yüce bütünün bir bölümü olduğunu, sağduyuyla kavrarlarsa, ahlağa uygun davranırlar. Jouffroy’
un düşüncesinde gelecek yaşam, ölümden sonraki yaşamla eş anlamlıdır. Böyle bir yaşamın varlığına kanıt olarak da, insan isteklerinin doyuma ermeden ölümle kesintiye uğrayışını, bu yoldaki çabanın ise ölümden sonra sürmesi gereğini gösterir. Hıristiyanlık, konuyu açıklamakta yetersizdir. Felsefe ise, insan doğası konusunda aydınlandıkça daha yetkin olarak, dinin yerini alacaktır.
Jouffroy’un estetikle ilgili görüşlerini öğrencileri derlemiştir. O, güzelin dış gerçekliğe bağımlı olduğunu ileri sürer. Seçmeci Tinselcilik’in güçlü savunucularından olan filozofun düşüncesini, özellikle H.Tai-ne eleştirmiş, öğrencisi Paul Janet (1823-1899) ise sürdürmüştür.
• YAPITLAR (başlıca): Melanges pbilosophıques, 1833, (“Felsefe Karmaları”); Cours de droit naturel, 1834- 1835, (“Doğal Hukuk Dersleri”); Nouveaux melanges phılosop-hiques, 1842, (“Yeni Felsefe Karmaları”); Cours d’estheti-que, (ö.s.), 1943, (“Estetik Dersleri”).
• KAYNAKLAR: J.Pommier, Deux etudes sur Jouffroy et son temps, 1930; H.Taine, XIX. Yüzyılda Fransa’da Klasik Filozoflar, (çev.), 1951.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi