JEFFERSON, Thomas (1743-1826) ABD’li siyaset adamı. Bağımsızlık Savaşı’nın önderlerindendir. İki dönem devlet başkanlığı yapmıştır.
13 Nisan 1743’te Kuzey Amerika kıtasındaki İngiliz kolonilerinin güneydeki yerleşim bölgelerinden Virginia’da, Shadwell’de doğdu, 4 Temmuz 1826’da Charlottesville yakınlarında Monticello’da öldü. Varlıklı bir çiftçi olan babası Peter Jefferson, bu bölgeye ilk yerleşenlerden biriydi. Annesiyse güneyin ileri gelen ailelerinden Randolphlar’dandı. 1762’de hukuk öğrenimi gördüğü William and Mary College’ı bitirdikten sonra, 5 yıl bir avukatın yanında çalıştı ve 1767’de Virginia Barosu’na kabul edildi. Bilgisi ve çalışkanlığı sayesinde başarılı bir avukat olan Jefferson, bu mesleğin özünü, “her şeyi sorgulamak, hiçbir şeyden vazgeçmemek ve saat ücretine göre konuşmak” diye tanımlıyordu. Babasının ölümü üzerine kendisine kalan büyük araziye, avukatlık kazancıyla yeni topraklar ekleyerek malikânesini genişletti.
Hukukçu olarak, yasaların kötüye kullanılmasını önlemeye çalışan Jefferson, önce sulh hakimi olarak kamu hizmetine girdi. 1769 başında Virginia Kentliler Meclisi’ne seçildi. Meclisin 1775’te dağılışına değin süren üyeliği sırasında, din özgürlüğünün tanınması, köleliğin kaldırılması, mirasın bölüşümünde çocuklar arasında eşitlik sağlanması ve böylece toprağın az sayıda insanın elinde toplanmasının engellenmesi, devletçe desteklenen okullar açılması, ceza yasalarında insancıl düzeltmeler yapılması için mücadele etti. 1774’ten sonra olanca gücüyle Amerikan sömürgelerinin bağımsızlığı için çalıştı. Bu yıllarda yazdığı A Summary View of the Rights of America (“Amerika Haklan Üstüne Özet Bir Bakış”) adlı broşürde, Ingiliz Parlamentosu’nun Amerika’daki egemenlik haklarına karşı çıktı ve kolonilerin Ingiltere’yle tek ilişkisinin krala bağlılıkları olduğunu savundu. Ayrıca, kralların halkın sahipleri değil, hizmetkârları olduğunu ve Amerikalıiar’ın krala boyun eğmelerinin gönüllü bir hareket sayılması gerektiğini, zorbalık görürlerse bundan cayabileceklerini ileri sürdü.
Bağımsızlık Bildirisi
Jefferson kolonilerin İngiltere’ye ilişkin görüşlerini belirlemek üzere 1774’te toplanan I.Kıta Kongre-si’ne seçildi ve burada bağımsızlıktan yana olan devrimci azınlığa katıldı. 1775’te II.Kıta Kongresi’ne yine Virginia temsilcisi olarak çağrıldı, bir Bağımsızlık Bildirisi kaleme almakla görevlendirilen beş kişilik özel kurula girdi. Önerdiği metnin köleciliğe karşı ağır suçlamaları da içeren bir bölümü çıkarılmakla birlikte, büyük ölçüde onun katkısıyla hazırlanan Bağımsızlık Bildirisi kabul edilerek 4 Temmuz 1776’da ilan edildi. Tüm insanların eşit yaratıldığı, güvenlik ve mutluluklarına en uygun gördükleri biçimde güçlerini düzenleyerek yeni bir yönetim kurma hakkına sahip oldukları görüşlerini içeren Bağımsızlık Bildirisi o dönemin koşulları açısından oldukça ileri bir adımdı.
Jefferson Ekim 1776’da Kıta Kongresi’nden ayrılarak Virginia’ya döndü. Orada köleliğin kaldırılması için çabaladıysa da ancak 1778’de yeni köle ithalini yasaklatmayı başarabildi. 1779’da Virginia valisi seçildi. 1780-1781 yıllarında Virginia’yı işgal eden İngilizler’e karşı yeterli bir direniş örgütleyememesi nedeniyle eleştirilere uğradı. İdari görevlerinden ayrılarak Notes on Virginia (“Virginia Üstüne Notlar”) adlı kitabının büyük bir bölümünü yazdı. Kitap kölelik üzerine görüşlerini, kızılderili dilleri üzerine incelemelerini ve otobiyografisini içeriyordu.
Aralık 1782’de yeniden kamu hizmetine dönen Jefferson, Kıta Kongresi’ndeki çalışmalarını sürdürdü. Amerikan Bağımsızlık Savaşı’nda, ortak düşman Ingiltere’ye karşı XVI.Louis Fransa’sının önemli yardımları olmuştu. 1784’te Fransa’yla ilişkileri geliştirmek için Paris’e giden Benjamin Franklin ve John Adams’a katıldı. 1785-1789 arasında, ABD’yi Fransa’JEF
da tek başına temsil etti. Fransız devrimcilerinden çok, İngiliz Whig liberal geleneğine yakın olan Jefferson, yine de Fransız Devrimi’nin ileri gelenleriyle iyi ilişkiler kurdu. Temmuz 1789’da Fransız Ulusal Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’na katılmaya çağrıldıysa da resmi görevi nedeniyle bu çağrıya uyamadı.
Paris’ten dönünce, ABD’nin ilk cumhurbaşkanı George Washington’ın isteğiyle dışişleri bakam oldu. Jefferson’ın demokrat kişiliği kendisini, liberal bir çizgide, fazla güçlü olmayan bir merkezi yönetimden yana olmaya ve yerel yönetimleri desteklemeye yöneltti. Washington hükümetinde maliye bakanı olan George Hamilton ise, güçlü bir yürütmeden yana, ABD’nin geleceğini Jefferson gibi tarımda değil, ticarette gören, onunla tam karşıt düşüncede bir siyaset adamıydı, ikisi arasında ortaya çıkan görüş ayrılıklarıyla ABD’de bugün de varlığını sürdüren iki partinin tohumlan atıldı. Jefferson’ın çevresinde toplananların kurdukları Cumhuriyetçi Parti daha sonra bugünkü Demokratik Parti’ye dönüştü. Hamilton’m çevresindeki Federalistler ise, bugünkü Cumhuriyetçi Parti’nin çekirdeğini oluşturdular.
Başkan seçilmesi
Jefferson’ın genel eğitim, din özgürlüğü ve yerinden yönetim konularındaki ısrarlı tutumu, Washing-ton’ın istememesine karşın, 1793’te hükümetten istifa etmesine yol açtı. 1796 seçimlerinde başkan seçilen Federalistler’in adayı John Adams’dan sonra en çok öyu aldığı için dört yıl başkan yardımcılığı yaptı. 1880 seçimlerinde ise, kendi partisinden A.Burr’la eşit oy aldı. Başkanı belirlemek için Temsilciler Meclisi’nde yapılan seçimde eski rakibi Hamilton’ın desteğiyle öne geçerek başkan oldu ve art arda iki dönem başkanlık yaptı.
Başkanlığa ilk seçildiği zaman, and içme konuşmasında halka “kişilerin birbirlerini incitmesini önleyecek, herkesi kendi çalışmasını ve gelişmesini düzenlemekte özgür bırakacak ve çalışanın ağzından, kazandığı ekmeği almayacak bilge ve öngörülü bir yönetim” kuracağına söz veren Jefferson, gerçekten de cumhurbaşkanlığı boyunca, sıradan insanı yüceltmek için çabaladı. Onun etkisiyle, birçok federe devlette oy vermek için mülk sahibi olma ön koşulu kaldırılarak genel oy hakkı yaygınlaştırıldı. Göçmenlerin ABD yurttaşlığına alınması kolaylaştırıldı, borçlulara ve suçlulara daha insanca davranılması sağlandı.
Jefferson’m Yüksek Mahkeme Başkanı John Marshall’la anlaşmazlığı da, aslında demokrasi anlayışının bir sonucuydu. Marshall’ın savunduğu gibi anayasayı yorumlama yetkisinin yalnızca Yüksek Mahkeme’de olmasına karşı çıkıyor, yargı organının yasama ve yürütme organlarından bir üstünlüğü olmadığını savunuyordu. Jefferson’ın kesin bir kuvvetler ayrımına dayanan ABD anayasasını yorumlayışına göre, yürütme, yargıya boyun eğmek, onun kararlarına uymak zorunda değildi ve organlar arasında çıkabilecek bu tür bir çatışmayı sonuç olarak ancak halk, yani seçimler çözebilirdi.
ABD ilk kurulduğunda, doğudaki Atlas Okyanusu kıyısında bulunan 13 eyaletten oluşmaktaydı. Ülkenin ortası ve batısı, pek az yerleşilmiş olmakla birlikte, hukukça İspanyollar’m egemenliği altındaydı. Napoleon Bonaparte iktidarı sırasında, Lousiana denilen büyük bir araziyi Ispanya’dan almıştı; Kuzey Amerika Kıtası’nın ortasında bir sömürge imparatorluğu kurmayı tasarlıyordu. Jefferson’ın İngiltere’yle bağlaşarak Fransa’ya karşı harekete geçme tehdidi üzerine, 1803’te 2,6 milyon km2 tutan bu topraklar 15 milyon dolar karşılığında Fransa’dan satın alındı. Jefferson, ayrıca bakir Batı topraklarının keşfi için Lewis ve Clark’ı görevlendirerek, Amerika’yı daha da genişletti. Ancak, sürüp giden İngiltere-Fransa savaşında ABD’yi tarafsız tutmak ve bu ülkelere gönderilen yiyecek ve diğer ürünlere ambargo koyarak onları barışa zorlamak amacıyla Kongre’ye kabul ettirdiği Ambargo Yasası, büyük iktisadi sıkıntılar yarattı. Aynı zamanda kişisel özgürlükleri sınırladığı gerekçesiyle eleştirildi.
Son yılları
Jefferson üçüncü kez cumhurbaşkanı olmak istemediğini ileri sürerek, 1809’da arkadaşı J.Madison’ın başkan seçilmesini sağladıktan sonra, Monticello’daki malikânesine çekildi. 18.yy Fransız Aydınlanma dönemi filozoflarının Amerikalı bir örneği olarak gösterilen Jefferson, onların çoğu gibi vahiye dayanan her türlü dine karşı çıkmış ve dinden bağımsız olarak Tanrı’nın varlığını kabul eden bir Yaradancılık’a inanmıştır. Yunanca, Latince, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca öğrenmiş, ayrıca Kelt dillerini (İskoçça Galce, İrlandaca) ve kızılderili lehçelerini incelemiştir. Yaşamı boyunca siyasetle ilgilenmesinin yanı sıra, matematik ve doğa bilimleri kadar sanat ve edebiyatla da ilgilenmiştir. Doğa bilimlerine duyduğu ilginin örnekleri arasında Ingiliz kimyacısı J.Priestley’le yakın dostluğu, tarımda yeni tahıl türleri elde etmek için yaptığı deneyler, New York’ta toprak altından çıkarılan fosilleri incelemesi ve sınıflandırması sayılabilir.
Jefferson emekliye ayrıldıktan sonra yaşamının geri kalan 17 yılında Virginia Üniversitesi’ni kurmakla uğraşmıştır. Döneminin en laik yükseköğrenim kurumu olan bu üniversitede, Amerika’da ilk kez siyasal bilimler ve tarım konularına yer verilmiş, öğretim üyeleri arasında eşitlik sağlanmış, öğrencilere güvenilerek yazılı sınavlar gözeticisiz yapılmıştır.
Amerikan Devrimi’nin siyasi mirası, Fransız Devrimi’ninki kadar evrensel olmamış, belirli bir tarihsel dönemle ve belirli bir ülkeyle sınırlı kalmıştır. Ancak Jefferson’ın insan aklı üstündeki her türlü baskıya karşı çıkan ve akla sonsuz güvenen bir özgürlük savaşçısı olması, onu deneyinin sınırlarını aşan, yol gösterici bir düşünür yapmıştır.
• YAPITLAR (başlıca): VPritings of Thomas Jefferson, (ö.s.), P.L.Ford (der.), 10 cilt, 1892-1899, (“Thomas Jefferson’ın Yazıları”); Papers of Thomas Jefferson, (ö.s.), J.P.Boyd ve arkadaşları (der.), 1950, (“Thomas Jefferson’ın Yazıları”)
• KAYNAKLAR: H.Adams, History of the US durıng the Administration of Jefferson, 4 cilt, 1889-1890; C.A.Beard, The Economic Origins of Jeffersonian Democracy, 1915; C.G.Bowers, Jefferson and Hamilton, 1925; C.G.Bowers, Jefferson in Power, 1936; G.Chınard, T .Jefferson-Apostle of Americanism, 1929; R.J.Honeywell, The Educational Work of T.Jefferson, 1931; F.Kımball, T.Jefferson-Archı-tect, 1916; A.Koch, Philosophy of T.Jefferson, 1943; D. Malone, Jefferson, the Virginian, 1948; D.Maione, Jefferson and his Times, 5 cilt, 1951; M.D.Peterson, T.Jefferson and the New Nation, 1970; H.S.Randall, The Life of T.Jefferson, 3 cilt, 1858.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi