KRUŞÇEV, Nikita Sergeyeviç (1894-1971) SSCB’li devlet adamı. 1953-1964 arasında SBKP 1. sekreteri olarak ülkeyi yönetmiştir.
17 Nisan 1894’te Rusya’nın Ukrayna sınırındaki Kursk bölgesinde Kalinovka’da doğdu, 11 Eylül 1971’de Moskova’da öldü. Babası maden işçisiydi. Köy okulunda sınırlı bir öğrenim gören Kruşçev, 1908’de ailesiyle birlikte sanayi ve madencilik bölgesi Yuzovka’ya (bugün Donetsk) taşmana değin çobanlık yaptı. Yuzovka’da ise maden ocaklarında makine tamirciliği yapmaya başladı. 1917 Ekim Devrimi’ne değin işçi örgütlerinde aktif olarak çalıştı. 1918 başlarında RKP-B’ye (Rusya Komünist Partisi-Bolşevik) girdi. 1919’da Kızıl Ordu’ya katılarak 9. Bölge’de karşı devrimcilere karşı savaştı. 1921’de İç Savaş’ın bitiminden sonra çalışmak üzere Yuzovka’ya döndü, bir yıl sonra orada yeni kurulan işçi okullarından biri olan Sanayi Enstitüsü’nde teknik öğrenim görmeye başladı. 1925’te öğrenimini tamamladıktan sonra, Yuzovka’nın Petrovsko-Mariinsk bölgesi parti sekreteri olarak tüm zamanını parti çalışmalarına ayırdı. Bunu izleyen dört yıl boyunca Yuzovka, Harkov ve Kiev parti örgütlerinde çeşitli görevler aldıktan sonra 1929’da Moskova’daki Sanayi Akademisi’ne kabul edildi. 1933’te Moskova Bölge Komitesi 2.sekreterliğine, 1935’te Moskova parti örgütü 1. sekreterliğine getirildi. Aynı yıl Moskova metrosunun tamamlanmasına katkıları nedeniyle Lenin nişanıyla ödüllendirildi.
1936’da partinin XVII.Kongre’sinde Merkez Komite’ye seçildi. 1938’de Ukrayna Komünist Partisi Merkez Komitesi 1. sekreteri oldu ve Kiev’e gitti. 1939’da SBKP (Sovyetler Birliği Komünist Partisi) Politbüro’suna kabul edildi.
II.Dünya Savaşı yıllarındaki etkinlikleri
II.Dünya Savaşı yıllarında Nazi işgal bölgelerindeki sanayi işletmelerinin doğuya taşınması sorumluluğunu üstlendi; daha sonra orduya katılarak sivil halkın partizan birlikleri halinde direnişini örgütledi. Stalingrad savunmasında siyasi danışman olarak görev yaptı. 1943’te tuğgeneral rütbesiyle Kursk’taki tank savaşlarına yine siyasi danışman olarak katıldı.
1944’te Ukrayna’nın kurtarılmasından sonra Ukrayna Halk Komiserleri Konseyi (1946’da Bakanlar Konseyi) başkanı olarak sivil yönetimin kurulmasına ve ekonominin canlandırılmasına çalıştı. 1946’da açlık tehlikesiyle karşılaşılması üzerine tahıl üretiminin artırılması ve gıda maddeleri dağıtımına ilişkin ayrıntılı planlar yaptı. 1947’de yeniden Ukrayna Komünist Partisi Merkez Komitesi 1. sekreterliğine seçildi. Aynı yıl tarımın kolektifleştirilmesi konusunda başarılı olmadığı gerekçesiyle Stalin tarafından görevinden alındıysa da kısa bir süre sonra yeniden görevine döndü. 1949’da Moskova bölgesi parti başkanlığına getirildi. 1953’e değin kolektif çiftlikler yerine büyük devlet çiftlikleri ve tarım kentleri (agrograd) kurulması projeleri üzerinde çalıştı. Bu konularda Stalin’in halefi olarak görülen Malenkov’la anlaşmazlığa düştü.
Mart 1953’te Stalin’in ölümünden sonra Kruşçev Merkez Komitesi sekreterlerinden biri, Malenkov ise başbakan oldu. Temmuz 1953’te Malenkov ve Prezid-yum’un (1952’ye değin Politbüro) diğer üyelerinin onayıyla Stalin döneminin en etkili kişilerinden olan güvenlik örgütü sorumlusu Beria’yı tutuklattı. Beria kısa bir süre sonra idam edildi. Eylül 1953’te yapılan Merkez Komitesi toplantısında parti 1. sekreterliğine seçildi, ilk iş olarak uzun yıllardır üzerinde çalıştığı tahıl üretiminin artırılması konusuna ağırlık verdi, işlenmemiş toprakların tarıma açılması ve kolektif çiftliklerin özendirilmesi programı 1954’te Merkez Komite tarafından onaylandıktan sonra, başta Batı Sibirya’da ve Kuzey Kazakistan’da olmak üzere uygulanmaya başlandı. En az sermaye yatırımlarıyla üretimde çok büyük artışlar olacağı umuluyordu. Binlerce genç işçi bu bölgelere çalışmaya gönderildi.
SBKP XX. kongresi
14-25 Şubat 1956’da Moskova’da toplanan XX.Kongre’de gerek ülke içinde gerek ülke dışında önemli gelişmelere yol açan kararlar alındı. Bunların arasında farklı siyasal sistemlere sahip ülkelerin barış içinde bir arada yaşamalarının olanaklı olduğu, dünya savaşlarının önüne geçilebileceği ve kapitalizmden sosyalizme geçişte farklı yolların izlenebileceği saptamaları vardı. Ayrıca Kruşçev 24-25 Şubat günlerinde Kongre’de yaptığı gizli konuşmada Stalin döneminin çeşitli uygulamalarını eleştirerek, yetkilerin tek kişide toplanmasının ve kişilerin putiaştırılmasının Marxizm-Leninizm’le bağdaşmadığını vurguladı. Kongre’nin ardından siyasal tutuklular serbest bırakıldı, sanat ve edebiyat yapıtları üzerinde parti denetiminin azaltılması yönünde kararlar alındı. Ayrıca ilk kez Sovyet yurttaşlarına turist olarak yurt dışına çıkma hakkı tanındı.
XX.Kongre’de Stalin dönemi uygulamalarının eleştirilmesi Doğu Avrupa’daki sosyalist ülkelerde önemli gelişmelere yol açtı. Polonya’da halkın Ekim 1956 da Stalin yanlısı hükümete karşı ayaklanması üzerine Polonya’ya giden Kruşçev, parti yetkilileriyle görüşerek Gomulka’nın parti yöneticiliğine getirilmesini onayladı. Macaristan’da başlayan ayaklanma ve başbakan Imre Nagy’nin Macaristan’ın Varşova Pak-tı’ndan çıkmak istemesi üzerine buraya Sovyet birlikleri gönderilerek ayaklanma bastırıldı ve İmre Nagy’ nin yerine Jânos Kâdâr’ın başbakan olması sağlandı. Stalin döneminde kopma derecesinde gerginleşmiş olan Yugoslavya-SSCB ilişkileri ise, Kruşçev’in XX.Kongre öncesinde Mayıs 1955’te Yugoslavya’ya yaptığı ziyaretle yumuşatılmaya çalışıldı, iki ülke arasında içişlere karışmama, bağımsızlığın tanınması, Yugoslav modelinin onaylanması konularında anlaşmaya varıldı.
Dış politikası
Kruşçev barış içinde bir arada yaşama politikasını yaşama geçirebilmek için 1959’da ABD’ye giderek başkan Eisenhower ile görüştü. İki önder 1960’ta Paris’te bir doruk toplantısı yapmak konusunda anlaşmaya vardılar. Ancak Amerikan U-2 uçaklarının SSCB topraklan üzerinde uçuşlar yaptıklarının saptanması ve bunlardan birinin pilotunun Sovyet yetkililerince yakalanması ilişkileri yeniden gerginleştirdi ve toplantı iptal edildi. SSCB’nin 1962’de Küba’ya orta menzilli füzeler yerleştirmesi üzerine ABD’nin Küba’yı denizden abluka altına alması iki ülkeyi bir nükleer savaşın eşiğine getirdi. John Kennedy ile Kruşçev arasındaki mektuplaşmaların sonunda, SSCB ABD’nin Küba’daki yönetimi devirme girişimlerine son vermesi koşuluyla füzeleri kaldırmayı kabul etti. 1963’te ise iki ülke arasında nükleer silah denemelerinin durdurulması konusunda anlaşmaya varıldı.
Kruşçev’in barış içinde bir arada yaşama politikası, Mao Zedung tarafından sert bir biçimde eleştirildi ve SSCB ile Çin arasındaki ilişkilerin bozulmasına yol açtı. “Emperyalizmle savaş”tan yana olan Mao, ABD’ye karşı sert ve uzlaşmaz bir politika izlenirse, bu ülkenin gücünün kolayca ezilebileceğini savunuyordu. Kruşçev, Çin’in bu tutumunun sosyalist ülkeleri Batı’ya karşı bir savaşa sürükleyeceği kaygısıyla Çin’in nükleer silah isteklerini karşılamadı. Ayrıca bağlantısız ülkelerle ilişkileri bozmamak için Çin’le Hindistan arasındaki sınır anlaşmazlığında Çin’i desteklemeyi reddetti; Hindistan’a iktisadi ve askeri yardımı sürdürdü. Bunun üzerine Çin, SSCB’ yi enternasyonalist görevlerini yerine getirmemekle ve “büyük güç şovenizmi”ne kaymakla suçladı.
Kruşçev, Asya ve Afrika ülkeleriyle dostluk ilişkilerini geliştirmek için çaba harcadı. Milliyetçi önderlere yardım ve karşılıklı ticaret önerdi. 1955’te Hindistan’a, Birmanya’ya ve Afganistan’a gitti. Ayrıca 1956-1960 arasında İngiltere, Endonezya, Fransa, Avusturya, Birleşik Arap Cumhuriyeti, Danimarka, İsveç ve Norveç’e resmi ziyaretler yaptı.
Kruşçev’e muhalefet
Kruşçev’in izlediği iç ve dış politika çeşitli aşamalarda parti içi muhalefetle karşılaştı. Şubat 1955’te ağır sanayiyi geliştirmemek ve parti örgütünü ihmal etmekle suçladığı Malenkov’u başbakanlıktan alarak yerine Nikolay Bulganin’i getirdi. 1955’te Yugoslavya’ya yaptığı ziyarete dışişleri bakam Molo-tov karşı çıktı, ve Tito’nun 2 Haziran 1956’da Moskova’ya yaptığı ziyaretten kısa bir süre önce istifa etti. Doğu Avrupa ülkelerindeki ayaklanmalar Merkez Komite içinde huzursuzluk yaratmıştı. Buna Kruşçev’in 1957’de sanayiyle ilgili bakanlıkları kaldırarak 100’den fazla bölgesel iktisadi komite kurma kararı eklenince muhalifleri Prezidyum’da istifasını istedi. Ancak Merkez Komite’de çoğunluğun Kruşçev’in görevini sürdürmesinden yana tavır almasının ardından Molotov, Malenkov ve Kaganoviç “anti parti bir hizip” kurmakla suçlanarak Prezidyum’dan ve Merkez Komite’den çıkarıldılar. Aynı yılın Ekim’ inde ise Jukov savunma bakanlığından alındı ve Prezidyum’dan çıkarıldı. 1958’de ise Bulgarin’in başbakanlıktan istifa etmesi üzerine Kruşçev başbakanlığı da üstlendi.
SBKP XXI. ve XXII. kongreleri
27 Ocak-5 Şubat 1959 arasında toplanan SBKP’ nin Olağanüstü XXI. Kongresi, SSCB’de tarihsel gelişim açısından sosyalizme geçişin tamamlandığını ve SSCB’nin önünde duran görevin komünist devletin hazırlanması olduğunu saptadı. Ekim 1961’de XXII. Kongre’de kabul edilen üçüncü parti programında ise komünist topluma geçişin aşamaları maddi ve teknolojik temelin hazırlanması; sosyalist toplumsal ilişkilerin komünist ilişkilere dönüştürülmesi; komünist toplumun aktif yaratıcısı ve çalışkan üyesi olacak olan yeni insanın yaratılması olarak belirlendi. Kruşçev’in 1964’te görevden alınmasına yol açan 4 gelişmelerin en önemlisi “işlenmemiş Toprakların Tarıma Açılması” programının başarısızlıkla sonuçlanması oldu. Yeni tarıma açılan toprakların verimi çok düşük olduğundan hasadın iyi olması doğrudan doğruya hava koşullarına bağlıydı. 1958’de iyi bir ürün elde edilmiş, ancak 1963’te Kruşçev’in kişi başına et, yağ ve süt üretiminde ABD’yi geçme hedefine ulaşmak bir yana, iç tüketimi karşılayabilmek için 12 milyon ton buğday ithal edilmek zorunda kalınmıştı. Önemli teknolojik gelişmeler sağlanmış, uzaya ilk kez yapay uydu gönderilmesi gerçekleştirilmiş, ancak sanayi üretiminde de konan hedeflerin çok gerisinde kalınmıştı. Ayrıca sanayinin çeşitli kesimlerinin yönetiminin bölgesel komitelere bırakılmış olması, teknik konularda bütünsel bir politikanın uygulanmasını engelliyor ve teknolojik gelişme yavaşlıyordu. 1962’de parti örgütünün tarım ve sanayi olmak üzere iki ayrı kola ayrılması kararı birçok parti yöneticisinin sert eleştirilerine neden oldu.
Görevden alınması
14 Ekim 1964’te yapılan Merkez Komite toplantısında Kruşçev’in görevden ayrılması istendi. Önce ileri yaşı ve bozulan sağlığı nedeniyle istifa ettiği açıklandıysa da, daha sonra parti yayınlarında, öznellik, iradecilik, gerçeküstü hedefler koymak, partinin merkeziyetçi yapısını bölmek, keyfi kararlar almak ve yaşanmış deneyimleri göz ardı etmekle suçlandı. Yerine L.Brejnev geçti. Yaşamının son yıllarında Moskova’da siyasetten uzak bir yaşam süren Kruşçev, kalp sektesinden öldü.
• KAYNAKLAR: E. Crankshaw, Khrushchev: A Career, 1966; M.Frankland, Khrushchev, 1966, D.Sezer, Khrushchev Devrinin Blok İçi Meseleleri, 1967.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi