17. Yüzyıl İngiliz Şiiri
17. yy’ın başında Metafizikçi Okul’a bağlı şairler, hayal gücü zengin, heyecanlı, duygulu, paradokslarla beslenmiş şiirler yazmıştır. Ancak yüzyıl boyunca şiir beğenisi değişmiş ve 18. yy’ın başında, açık berrak, dengeli, heyecansız bir şiir anlayışı edebiyata egemen olmuş, hayal gücü ve heyecan, yerini, akla ve sağduyuya bırakmıştır.
Şiirde görülen bu değişme büyük ölçüde 17. yy’vn bilimsel devrim çağı olmasıyla açıklanır. Galilei, Bacon ve Newton gibi bilim adamları ile Descartes, Hobbes ve Locke gibi düşünürler insanların dünyaya bakışını etkilemişlerdi. Newton’dan sonra, evren, aklın açıklayabileceği büyük bir makine sayılıyordu ve “gerçek” kavramı, kanıtlanabilir matematiksel gerçek ile özdeşleşmeye başlamıştı. Gerçeğe varmak, ölçüye, dengeye, soyutlamaya ve akla gereksinme gösteriyordu. Şairin de sezgisini ve hayal gücünü kullanarak bazı gerçeklere ulaşabileceği inancı zayıflamaktaydı.
18. yy’da artık şiirden beklenen de, evrensel olanı, yani bilinen genel insan doğasını yansıtmak, insanlar arasında ortak olan duyguları dile getirmek olmuştur. Ozgiin düşünceler, kişisel duygular, beklenmedik şaşırtıcı imgeler boş karşılanmamaya başlanmış; metafizikçi şiir, yerini 18. yy’ın klasik, kurallara uyan, ölçülü, açık, dengeli, heyecansız ama iyi işlenmiş şiirine bırakmıştır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi