EGAS MONİZ, Antonio (1874-1955) Portekizli nöroloji uzmanı. Beyin anjiografisi üzerinde çalışmış, ilk kez psikiyatri hastalarında beyin ameliyatı uygulamasıyla 1949 Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü kazanmıştır.
Antönio Caetano de Abreu Freire Egas Moniz 29 Kasım 1874’te Avança’da doğdu, 13 Aralık 1955’te Lizbon’da öldü. 1891’de Coimbra Üniversitesi’ne girmeden önce papaz olan amcası tarafından eğitildi. Önceleri matematik okudu, ancak sonradan fikrini değiştirerek tıp eğitimi gördü. 1899’da tıp doktoru oldu. Nöroloji uzmanlığı yapmaya karar vererek dönemin psikiyatri ve nöroloji alanlarında önde gelen isimlerinden J.F.F.Babinski, J.U.Dejerine, ve J.A.Si-card ile birlikte çalışmak üzere Paris ve Bordeaux’ya gitti. 1902’de profesör oldu, 1911’de Lizbon Üniversitesi nöroloji kürsüsüne getirildi ve 1945’te emekli olana değin burada görev yaptı. 1949’da Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü kazandı. Bordeaux ve Lyons üniversitelerinden fahri doktora alan Egas Moniz, Portekiz, İspanya, İtalya ve Fransız hükümetlerince ödüllendirildi. Lizbon Bilimler Akademisi başkanlığının yanı sıra, ABD Nöroloji Derneği’nde, ParisTıp Akademisi’nde ve Royal Society of Medicine’ de fahri görevlerde bulundu.
Bilim adamlığının yanı sıra tarihçi, edebiyat eleştirmeni ve besteci olan Egas Moniz politikada da yer aldı; 1900-1917 arasında Portekiz parlamentosunda bulundu. 1917’de Ispanya büyükelçiliğine atandı, 1918’de dışişleri bakanı oldu. 1919’da Portekiz delegesi olarak Paris Barış Konferansı’na katıldı ve bu tarihte politik bir tartışmanın düelloya dönüşmesiyle politikayı bıraktı.
Egas Moniz’in tıbba iki önemli katkısı oldu: İlk kez lökotomi adı verilen beyin ameliyatını psikiyatri hastalarının tedavisinde bir yöntem olarak kullandı. Diğer önemli katkısı ise bugün de beyin tümörlerinin tanısında kullanılmakta olan, beyin anjiografisi adı verilen tekniği geliştirmesidir. Bu teknik, beyin damarları içerisine, X ışınlarım geçirmeyen bir madde zerkederek damarların görünür hale gelmesini: sağlıyordu. Nöroloji çalışmalarına başladığında W.E.Dandy (1886-1946) tarafından geliştirilen bir yöntemle beyin tümörleri beyin boşluklarına hava zerkettikten sonra X ışınlarıyla filmi alınarak belirlenmekteydi. Egas Moniz, yeni bir teknik araştırmasına girişti ve kadavralarda beyin damarlarına X ışınlarını geçirmeyen çeşitii maddeler zerkederek yaptığı bir dizi deney sonucunda beyin damarlarının normal dağılım haritasını elde etti. 1927’de de ilk kez bir hastada bu yöntemle beyin tümörünün yerleşim bölgesini ve boyutlarını saptadı. Egas Moniz ve arkadaşlarının normal ve anormal beyin anjiografisi üzerinde 200’ü aşkın makale yayımladıkları bu teknik, beyin tümörlerinin belirlenmesinde, beynin damar hastalıklarının saptanmasında giderek gelişti.
Egas Moniz’e Nobel Ödülü, belli psikozlarda (ruhsal hastalıklarda) lökotominin tedavi edici değerini buluşu nedeniyle verildi. Beyin lobları arasındaki sinirsel bağlantıların kesildiği bir ameliyat olan löko-tominin özel bir şekli olan frontal lökotomi, beynin ön lobları ile diğer kısımları arasındaki sinirsel bağlantıların kesilmesidir. Egas Moniz, frontal lökotomi konusunda ilk kez 1935’te Londra’da bir kongrede bilgi edinmişti. Konuşmacılardan J.F.Fulton ve G.F.Jacobsen, şempanzeler üzerinde frontal lökoto-minin etkilerini tartışarak, şempanzelerde deneysel nevrozla elde ettikleri saldırgan davranışların, frontal lökotomiyle kaybolduğunu, buna karşılık bu hayvanların diğer psikolojik işlevlerinde bir değişiklik olmadığını göstermişledi. Bu çalışma, psikiyatrik hastalıklarda ancak organik yöntemin başarılı olabileceğini savunan ameliyatı insanlarda uygulama fikrini Egas Moniz’e verdi. Böylelikle genç meslektaşı Almeida Lima ile birlikte, özellikle duygusal gerilimin baskın olduğu belli psikiyatri hastalarında frontal lökotomi tekniği üzerinde çalışmalara başladı. 20 akıl hastasını kapsayan bir çalışmada ölümle sonlanmayan ameliyatlarla 14 hastanın yarar gördüğü saptandı. Bu araştırma akıl hastalığının, organik bir bozukluğu olmayan beynin ameliyat edilmesiyle tedavi edilebileceğini göstermesi bakımından geniş ilgi uyandırdı ve tartışmalara yol açtı. Sonraki 20 yılda bu teknik geliştirilerek yer yer yaygın olarak kullanıldıysa da, psikiyatride ilaçla tedavi yöntemlerinin gelişmesiyle, radikal bir müdahale anlamına gelen ve hastanın kişiliğinin olumsuz değişikliklere uğramasına yol açabiien bu ameliyat tekniği geri plana itildi ve hemen hemen uygulamadan kalktı.
• YAPITLAR (başlıca): Diagnostic des tumeurs cerebrales et epreuve de l’encephalographie arterielle, 1931, (“Beyin Tümörlerinin Tanısı ve Arteriyel Ansefalografinin Denenmesi”); L’angiographie cerebrale, ses applications et resultats en anatomie, physiologie et clinique, 1934, (“Beyin Anjiografisi, Uygulamaları, Anatomik, Fizyolojik ve Klinik Sonuçları”); Tentatives operatoıres dans le traitement de certaines psychoses, 1936, (“Belli Psikiyatrik Hastalıkların Tedavisinde Cerrahi Girişimler”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi