ENVERİ (12. yy) İranlı, şair. Şiirlerinde büyük ölçüde konuşma dilinden yararlanarak yeni bir çığır açmıştır.
Evhadeddin Enveri, Horasan yakınlarındaki Ebiverd kentine bağlı Bedene köyünde doğdu, Belh’ de öldü. Enveri’nin ölüm tarihi kaynaklarda tartışmalıdır. Kimi kaynaklar 1168’de öldüğünü yazar. Devletşah tezkiresine göre 1151’de ölmüştür. Doğduğu bölgeye Deşt-i Haveran dendiğinden önceleri Haviri mahlasını aldı, sonra bunu Enveri’ye çevirdi. Tus’da Mansuriye medresesinde öğrenim gördü. Felsefe, mantık, matematik, astronomi alanlarında çalıştı. İbn Sina felsefesine karşı derin bir bağlılık duydu. Büyük Selçuklu sultanı Sencer’e (1118-1157) bağlandı, ona kasideler sundu. Bir olaydan ötürü Sencer’in yanından uzaklaştı. Belh’e gitmek zorunda kaldı. Uzun süre orada yaşadı. Belhliler’i yeren Harnâme adlı manzumesi yüzünden ayaklanan halk Enveri’yi kentten kovmak istedi. Kadı Hamideddin Valuci’nin yardımıyla kurtuldu.
Enveri, İran şiirinin geleneklerine uygun olarak ince mazmunlar kullanarak kasideler yazdı. Kasideleri iki kişi arasında geçen karşılıklı konuşmalar biçimindedir. Konuşma dilinden geniş ölçüde yararlanarak şiirde yeni bir çığır açtı. İstiare, mecaz, teşbih, mübalağa gibi edebi sanatları sık sık kullandı. Çağdaşlarına göre Arapça sözcüklere az yer verdi. 10.000 beyite .yaklaşan şiirleri Külliyat’mdz toplanmıştır. Selçuklular döneminde yetişen Esireddin Ahsikati ve Hakanı ile birlikte kaside türünün ustalarındandır. Tezkirelerde Firdevsi, Sadi ve Enveri İran şiirinin doruk noktalan olarak gösterilir.
• YAPITLAR (başlıca): Külliyat-ı Enveri, (ö.s.), 1844.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi