ENESCO, George (1881-1955) Romanyalı besteci ve kemancı. Rumen ulusal müziğinden esinlenerek verdiği yapıtlarla ünlenmiş, bu ülkede müzik yaşamının gelişmesinde rol oynamıştır.
19 Ağustos 1881’de Dorohoi yakınlarındaki Li-veni-Virnav’da doğdu, 4 Mayıs 1955’te Paris’te öldü. Küçük yaşta keman dersleri almaya başladı ve yeteneği farkedildi. Yedi yaşında Viyana Konservatuvarı’na kabul edildi. Burada Josef Hellmesbergerle (1828-1893) keman çalışmalarım sürdürdü. Çok başarılı bir öğrenci oldu ve çeşitli ödüller kazandı. 1894’te tanıştığı Brahms’tan çok etkilendi; onun form anlayışını ve senfonik yazısını daha sonraki kimi yapıtlarında model olarak benimsedi. Aynı yıl, Paris Konserva-tuvarı’na geçti. Gabriel Faure ve Jules Massenet’den bestecilik dersleri aldı. Keman eğitimini de sürdürdü ve kısa sürede bir virtüöz olarak tanındı. Özellikle Bach yorumlarıyla dikkat çekti.
Haziran 1897’de, Paris’te sadece Enesco’nun yapıtlarından oluşan bir konser düzenlendi, izleyen yıllarda da bestecinin ilk orkestra yapıtları seslendirildi. Özellikle, 1903’te yorumlanan Rapsodies roumaines (Rumen Rapsodileri) büyük bir başarı kazandı. I. Dünya Savaşı sırasında Romanya’da bulunan Enesco, bu ülkenin müzik yaşamında yönlendirici bir rol oynadı. Bükreş Filarmoni Orkestrası’nı yönetti, çağdaş müziği tanıtıcı konserler düzenledi, genç bestecileri destekledi ve bir Georges Enesco Ödülü oluşturdu. Savaştan sonra Paris’e dönerek kemancı, orkestra yöneticisi ve besteci olarak çalışmalarını sürdürdü.
Yaşamının son yıllarında eğitimci olarak da etkinlik gösterdi. Birçok müzikçinin yanı sıra, Yehudi Menuhin de öğrencileri arasında yer aldı. Ölümünden sonra, ulusal bir kahraman sayıldığı Romanya’da yaşamış olduğu evler müze haline getirildi, 1958’deyse adına uluslararası bir festival oluşturuldu.
Enesco yaşamının büyük bölümünü Paris’te geçirmesine karşın, Fransız müziğinden pek etkilenmemiştir. İlk yapıtlarının çoğunda Geç- Romantizm’in ve Brahms müziğinin izleri görülür. 1905’te bestelediği Birinci Senfoni’sı, Brahms etkisinin tipik bir örneğidir. 1915’te orkestra için yazdığı Süit No.2 ise, Neo-Klasik (Yeni-Klasik) anlayışta bestelenmiş-tir. En çok tanınan ve beğenilen yapıtları, Rumen halk müziğinden esinlenerek yazmış olduklarıdır. İlk çalışmalarından 1897 tarihli Poeme roumain’de (Rumen Şiiri), ayrıca üç numaralı Keman Sonatı ve Rumen Motifleri Üzerine Uvertür gibi yapıtlarında Rumen halk müziğinin kendine özgü havası, canlı armonisi ve oynak dans ritimlerinden ustalıkla yararlanmış, bunları yetkin bir bireşime ulaştırmıştır. 1921-1932 arasında bestelediği ve ilk kez 1936’da, Paris’te sahnelenen tek operası Oedipe’nin müziği, Brahms ve Wagner etkisinden uzak, tam anlamıyla ulusal karakterdedir ve çeyrek seslerin kullanıldığı deneysel bir anlayışla yazılmıştır.
Enesco’nun verimi, hemen tümüyle, yoğun ve titiz çalışmaların ürünü olan ve yetkin bir kişisel üsluba dayanan yapıtlardan oluşur. Sanatçı, gerek bu yapıtları, gerekse müzik alanındaki öbür etkinlikleriyle Rumen ulusal müzik okulunun gelişiminde önemli bir etki ve esin kaynağı oluşturmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): Opera: Oedipe, 1936. Orkestra Müziği: Poeme roumain, 1897, (Rumen Şiiri); Fantaisie pastorale, 1899; Rapsodies roumaines, 1903, (Rumen Rapsodileri); Rumen Motifleri Üzerine Uvertür, 1948; 3 senfoni. Oda Müziği: keman ve piyano için 3 sonat. Çeşitli: piyano müziği; şarkılar.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi