DİMİTROV, Georgi (1882-1949) Bulgar düşün ve siyaset adamı. Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve ilk başbakanıdır.
18 Haziran 1882’de Bulgaristan’da Radomir bölgesindeki Kovachevtsi köyünde doğdu. 2 Temmuz 1949’da Moskova yakınındaki Borovikha Sanatoryumu’nda öldü. Yoksul bir ailenin sekiz çocuğundan biri olan Dimitrov, 12 yaşında okulu bırakarak basımevi işçisi olarak hayata atıldı ve Sofya’ya yerleşti. 1900’da Sofya Basımevi İşçileri Birliği’nin sekreteri oldu. 1902’de Bulgaristan Sosyal Demokrat Partisi’ne girdi. 1904’te, bu partinin ikiye ayrılmasıyla kurulan ve 1919’da Komünist Partisi’ne dönüşecek olan Sosyal Demokrat İşçi Partisi’ne katıldı. 1905’te Sofya parti örgütünün sekreterliğine seçildi ve İşçi Sendikaları Genel Birliği Sekreteri olarak da etkin sendika önderleri arasında yer aldı. 1906’da yaygınlaşan grevlerin örgütlenmesinde çalıştı. 1909’da Parti Merkez Komitesi’ne seçildi. 1913’te milletvekili seçildi ve 1918’de savaş aleyhtarı propagandadan ötürü üç yıl hapse mahkûm oldu. Milletvekili dokunulmazlığına karşın tutuklandı. Kamuoyunun baskısıyla dört ay sonra serbest bırakıldı. Savaşın bitiminde Dimitrov, Bulgaristan Komünist Parsiti’nin önderlerinden biri olmuştu.
1921’de Sovyetler Birliği’ne gitti; Lenin’le tanıştı veKomintern (III.Enternasyonal)III. Kongresi’ne delege olarak katıldı. 1923’teki sağcı askeri hükümet darbesinden sonra Komünist Partisi’nin başlattığı ayaklanma bastırılınca ölüme mahkûm edilen Dimitrov, hareketin önde gelenleriyle birlikte yurt dışına çıkarak Viyana ve Berlin’e geçti. Parti organının yayımını sürdürdü. Komintern’in önce Balkan, sonra Batı Avrupa bürolarının yöneticilğini yaptı. Bu sırada 1933’te Reichstag’da (Alman parlamento binası) çıkan yangını düzenleyenlerden biri olmakla suçlanarak tutuklandı. Naziler’in sola karşı girişecekleri baskı uygulamalarının başlangıcını oluşturan bu düzmece davada Dimitrov, yürekli tutumu, Nazi önderlerinden Göring’i zor duruma düşüren sözleri ve parlak savunması ile dünya kamuoyunun dikkatim çekti ve beraat etti. Daha sonra Moskova’ya giden Dimitrov, 1935’te Komintern’in genel sekreteri oldu ve bu görevi 1943’e değin sürdürdü. Naziler’in yenilgisinden sonra 1945’te ülkesine döndü ve Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve 1946’da da ilk başbakanı oldu.
Devrimci bir eylem ve düşün adamı olarak Dimitrov 1914-1945 arasında Avrupa’daki toplumsal ve siyasal çalkantılar içinde yetişti ve komünist hareketi yönlendiren çalışmalar yaptı. Bulgaristan’ın 1912’de Balkan Savaşı’na ve daha sonra I.Dünya Savaşı’na katılmasına karşı çıkan sol kanat sosyalistlerin içinde yer aldı. “Emperyalist savaşı” şiddetle
yeren genç bir milletvekili olarak ön plana çıktı.
1923 Askeri Darbesi
1919-1925 arası, Bulgar komünistleri için, hem kendilerine rakip, hem de potansiyel bir müttefik olan Stambuliski’nin Çiftçi Birliği ile ilişkilerinin gündemde olduğu bir dönemdi. İki parti arasında ittifak kurulmaması, bu iki siyasal hareketin kısa aralıklarla ayrı ayrı ezilmesinde etkili olmuş ve 1923’te faşist terör, parti ayrımı gözetmeden tüm demokratları ve sosyalistleri acımasızca ezmişti. Dimitrov, 1923’te Çiftçi Birliği hükümetinin bir darbeyle devrilip Stambuliski’nin öldürülmesinden sonra “birleşik anti-faşist cephe” konusunda çalışmaya ve yazılar yazmaya başladı.
1923 Eylülü’nden sonra Komintern görevlisi olarak, Avrupa’daki komünist partilerin stratejileri ile ilgilendi. Bu yıllar, “anti-faşist cephe” konusunun arka plana . atılıp, işçi sınıfının desteğini kazanmak için komünist ve sosyal demokrat partiler arasında şiddetli bir mücadelenin sürdürüldüğü yıllardı.
Faşizm tanımı
Hitler’in Alman sosyal Demokrat Partisi ile Komünist Partisi arasındaki ayrılıklardan da yararlanarak iktidara gelmesini yakından izleyen Dimitrov, Komintern’in “birleşik anti-faşist cephe” politikası ve taktiklerinin geliştirilmesinde çok önemli bir rol oynadı. Dimitrov’un genel sekreter olduğu dönemde, Komintern’de anti -faşist mücadelenin strateji ve taktikleri üstüne yoğun tartışmalar yapılmaktaydı. Ağustos 1935’te Komintern’in VII.Kongresi için hazırladığı raporda faşizmin çözümlemesini yaptı ve anti-faşist halk cephesi stratejisinin temel ilkelerini ortaya koydu. Dimitrov, “Anti-Faşist Birleşik Cephe” yazısında, faşizmi büyük tekelci sermayenin doğrudan açık terörcü yönetimi, dış siyasette de diğer halklara karşı nefreti aşılayan, savaş kışkırtıcı şovenizmin en kaba biçimi olarak tanımladı. Bir siyasal ve toplumsal olgu olan faşizme getirdiği bu çözümlemeyle, faşizmi “smıflarüstü bir iktidar biçimi” olarak değerlendiren Avusturyalı Marxist O.Bauer’den ve faşizme “devlet mekanizmasına el koyan bir küçük burjuva hareketi” olarak ele alan İngiliz sosyalisti Brailsford’dan ayrılmıştır.
Dimitrov, öncü bir işçi partisinin toplumu ve dünyayı değiştirebileceği yargısından hareket ederek bunun kuramsal çözümlemesini yapmış ve bu çözümlemeyi eylemle birleştirmiştir. Bu özellikleriyle Lenin geleneğinin izleyicisidir.
Komintern’in 1943’te kendini feshetmesini izleyen yıllarda, Bulgaristan’daki direniş hareketinin ve Vatan Cephesi’nin örgütlenmesinde belirleyici bir rol oynayan Dimitrov, 22 yıllık bir aradan sonra 1945’te ülkesine döndüğünde sadece iktidar partisi olan Komünist Partisi’nin bir önderi olarak değil aynı zamanda bir ulusal kahraman olarak karşılanmıştır. Vatan Cephesi’nin oluşturulmasında ve başbakanlığı döneminde öbür sol siyasal güçlerle işbirliğinin gerekliliğini vurgulamış, Bulgaristan’ın özel koşullarını dikkate alan, özellikle köylülere ve onların içinde derin kökleri olan Çiftçi Birliği’ne karşı ittifakçı bir siyaset izlenmesini sağlamış ve böylece ülkesinde devrimci dönüşümlerin büyük sarsıntılar yaratmadan gerçekleşmesine katkıda bulunmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): Collected Works, (ö.s.), 14 cilt, 1951-1954, (“Toplu Yapıtlar”); Faşizme Karşı Birleşik Cephe, (ö.s.), 1969; Selected Works, (ö.s.), 3 cilt, 1974-75, (“Seçme Yapıtlar”).
• KAYNAKLAR: Z.Stankov, E.Mladenova, K.Noneva (der.), Georgi Dimitrov-Leipzig 1933: Speeches, Letters and Documents, 1968; V.Hadginikolov, D.Elezar, D.Mic-hev, L.Panayotov, P.Radenkova, Georgi Dimitrov 1882-1949, (t.y.).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi