DONNE, John (1572-1631) İngiliz şair ve din adamı. Metafizikçi Şiir Okulu’nun en önemli temsilcilerindendir.
1572 yılında, 24 Ocak ile 19 Haziran arasında bir tarihte, Londra’da doğdu. 31 Mart 1631’de aynı yerde öldü. Katolik bir ailenin çocuğuydu. Babası zengin bir tüccardı. On yaşma değin özel ders aldı. 1584’te Oxford Üniversitesi’ne girdi, ama diploma alabilmek için edilmesi gereken yemin dinsel inançlarına aykırı düştüğünden, öbür Katolik gençler gibi o da üniversiteden diploma almadan ayrıldı. Kısa bir süre Cambridge Universitesi’ne gittiği söylenir. Daha sonra 1591-1596 arasında Lincoln’s Inn’de hukuk öğrenimi gördü. İki kez donanmayla İspanyollar’a karşı sefere çıktı ve bu yolculuklarda kurduğu ilişkiler sayesinde, dönüşünde, Ingiltere Baş Yargıcı Sir Thomas Egerton’ un özel sekreterliği gibi önemli bir görevi elde etti. Ancak Egerton’un akrabası olan on yedi yaşındaki Anne More ile 1601’de gizlice evlenmesi üzerine bu evliliği onaylamayan Egerton Donne’ı hapse attırdı. Birkaç ay sonra hapisten çıktıysa da yıllarca işsiz kaldı ve para sıkıntısı çekti. Kral I. James ancak meslek olarak Kilise’yi seçtiği takdirde onu koruyacağını söylüyordu. Gençliğinden beri Katoliklik ve Protestanlık arasında karar veremeyen Donne 1615’te Anglikan Kilisesi’ne geçti ve papaz oldu.
Donne 16. yy şiirine tepki olarak çıkan ve sonradan “metafizikçi” adı verilen bir şiir akımının en önemli şairlerinden biriydi. Dil ve içerik bakımından büyük yenilikler getirmiştir. Yalnız aşk şiirleri değil, aynı zamanda dinsel şiirler ve tanrıbilim alanında yapıtlar yazmış çok yönlü bir sanatçıydı. Asıl ününü, yaklaşık olarak 1590-1612 arasında yazmış olduğu aşk şiirlerine borçludur. Basılmak üzere yazılmış olmayan bu şiirler, o yıllarda ancak kapalı bir çevrede elden ele dolaşıyor ve hayranlık uyandırıyordu. Basılmaları ancak Donne’ın ölümünden iki yıl sonra, 1633’te gerçekleşti. Kendinden sonra gelen iki kuşağı çok etkilemiş bir şair olan Donne 17. yy’ın ikinci yarısından sonra gözden düşmeye başlamış, 18.yy’da ise hiç tutulmamıştır. 19. yy’da da bir iki şair ve eleştirmen dışında Donne’ı önemseyen olmamıştı. Ancak 20. yy’ın başlarında H.J.C.Grierson’m ve özellikle T.S.Eliot’ın Donne’ı yeniden keşfedip değerlendirmelerinden sonra, şair yeniden dikkatleri üstüne çekmiş ve 1940’larda, bazı eleştirmenlerce Shakespeare’den sonra İngilizler’in en büyük şairi olduğu ileri sürülmüştür. Bu değerlendirme bugün abartmalı görünmekteyse de, Donne’ın, İngilizler’in birkaç büyük şairi arasında yer aldığı söylenebilir.
Donne 1590’larda şiir yazmaya başladığı zaman, İngiltere’de aşk şiirinde Petrarca geleneği egemendi. Şairler sonelerinde platonik bir aşkı dile getirir, hep sevgilinin güzelliğini över, onu yüceltir ve acımasızlığından yakınarak, döktükleri gözyaşlarından, çektikleri acılardan söz ederlerdi. Donne, Petrarca’ geleneğinin kalıplarını kırdı ve gerek içerik gerekse biçim bakımından yeni bir şiirin yolunu açtı. Donne’ın aşk şiirleri çok çeşitlidir, ama birbirinden farklı aşk anlayışlarını dile getiren iki büyük gruba ayrılabilirler. Birinci grup şiirlerde Donne aşkı, geçici, bedensel bir zevk işi sayar. Kadını yüceltmek şöyle dursun, onu aşk oyunu oynayan bir dişi olarak görür, bazen aşağılar da. İkinci grup şiirlerindeki yaklaşım ise çok değişiktir. Bunlarda, bedensel yönü yadsımayan, ama karşılıklı derin bir sevgi ve güven duygusuna dayanan ciddi bir aşktan söz edilir. Şiirlerinin kronolojik sırası bilinmemekle birlikte, bazı eleştirmenler, Donne’ın bu ikinci grup şiirlerini, Anne More’u tanıdıktan sonra yazmış olduğu kamsmdadırlar. Donne aşk şiirlerinde kadının güzelliğinden hiç söz etmez; bir kadınla ilişkinin kendinde yarattığı duyguları ve yaşantıları araştırıp anlatmaya çalışır. Sanki o sırada karşısında bulunan sevgilisiyle konuşur ve tartışır gibi yazmasının sağladığı dramatik öğe ve canlılık daha önceki şairlerde yoktur.
Donne İngiliz şiirine biçimsel bakımdan da yenilik getirmiş bir şairdir. 16. yy şiirinde “şairane” bir dil kullanılıyordu. Donne “şairane” bir dille yazmaz; onunki güncel konuşma dilidir ve kullandığı imgeler de güzel nesnelerle yapılmış, süsleme işlevi gören imgeler değildir. Metafizikçi Okul’un başlıca özelliklerinden biri olan ve “conceit” adı verilen bu benzetmeler, ilk bakışta, aralarında hiçbir benzerlik bulunmayan iki öğeyi birbirine bağlamakla sağlanır. Donne’dan önceki şiirde imge kaynağı doğa (çiçekler, vadiler, kıymetli taşlar vb.) ve mitologyadır. Donne ise duygularım dile getirirken günlük eşyadan, kimya, astronomi, tıp, skolastik felsefe gibi çeşitli düşün dünyalarından yararlanır. Örneğin bir şiirinde sevgilisiyle kendini bir pergelin iki ayağına; bir başka şiirinde sevgilisinin okşadığı çıplak vücudunu yeni keşfedilen Amerika kıtasına benzetir. Donne ve onu izleyenlerin, aşk şiirinde felsefe ve bilim dünyalarından alınmış malzeme kullanmaları daha sonra kendilerine “metafizikçi” adının verilmesine neden olmuştur.
Şiirinin başka bir özelliği ahenksiz izlenimini uyandırmasıdır. Alışılagelmiş olan yumuşak ve müzikal ahenk onun şiirinde görülmez. Ama yoğun duygularını dile getirmek ve söylediklerini kanıtlamak için kurduğu mantıksal yapıda konuşma dilinin ritimlerini kendi amacına hizmet edecek bir şekilde ustalıkla kullanır.
Donne’m bir başka yönü de dinsel yönüdür. Her türlü bilgiye susamış olan bu şair, aşk şiirlerini yazarken bir yandan da dinle ilgileniyor, gerçeği arıyor ve bu konuda düzyazı yapıtlar ve şiirler yazıyordu. Bunlardan çoğu bugün ancak tarihsel bir değer taşır. Örneğin 1610’da yayımlanan ilk yapıtı Pseudo-Martyr Ingiltere’de Katolikler’in bazı durumlarda Krala itaat etmektense dinsel inançları gereği ölümü yeğlemelerinin yanlış bir davranış olduğunu kanıtlamak için yazılmıştır. 1611 ’de yayımlanan Ig-natius His Conclave’de Cizvitler’le alay eder. Yayımlamaya cesaret edemediği Biathanatos’da, bazı durumlarda intihar etmenin günah.sayılamayacağı görüşünü savunur. Düzyazı yapıtları içinde sanat açısından değer taşıyan Devotions Upon Emergent Occasions (1624) geçirdiği ağır bir hastalıktan sonra kendi ruhsal durumunu çözümlemeye çalıştığı, ölüm konusu etrafında dönen bir kitaptır. Dinsel şiirlerinden yalnız “Holy Sonnets” adıyla anılan ve kendi korku ve umutlarını dile getirdiği, ölüm, günah, ve af konularını işlediği şiirleri sanat bakımından değerlerini korumuşlardır. Donne papaz olduktan sonra bir iki dinsel şiir yazmış, bütün sanatçılığını verdiği vaazlarında göstermiştir. Öldüğünde vaiz olarak ünü şairliğinden daha yaygındı.
•YAPITLAR (başlıca): The Poems of John Donne, (ö.s.), H.J.C.Grierson (der.), 1912, (“John Donne’dan Şiirler”); Complete Poems and Selected Prose, (ö.s.), John Haysvard (der.), 1932, (“Toplu Şiirler ve Düzyazılardan Seçmeler”); The Divine Poems, (ö.s.), Helen Gardner (der.), 1953, (“Kutsal Şiirler”); The Sermons of John Donne, (ö.s.), G.R.Potter ve E.M.Sİmpsoıı (der.), 10 cilt, 1953-1962, (“John Donne’m Vaazları”).
• KAYNAKLAR: A.Alvarez, The School Donne, 1961; R.C.Bald, John Donne: A Life, 1970; J.Bennett, Five Metaphysical Poets, 1964; T.S.Eliot, “The Metaphysical Poets”, Selected Essays, 1932; J.Havelock (der.), Donne, Songs and Sonnets, 1973; J.B.Leishman, The Monarch oj Wit, 1951; E.Simpson, A Study of the Prose Works ofJohn Donne, 1948; A. Stein,]ohn Donne’s Lyrics:The Eloçuence of Action, 1962.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi