DUVERGER, Maurice (1917) Fransız, siyaset bilimci. Çağdaş toplumsal sistemleri ve partileri incelemiştir.
5 Haziranl917’de Angouleme’de doğdu.Yüksek-öğrenimini Bordeaux Üniversitesi Hukuk Fakültesinde yaptı. 1955’ten başlayarak Paris Üniversitesi’nde siyaset sosyolojisi profesörü olarak görev yaptı. Ulusal Siyasal Bilimler Kurumu’nda Araştırma ve İnceleme Müdürlüğü’nde bulundu. Le Monde gazetesi ve Nouvel Observateur dergisinde yazılar yazdı. Duverger Amerikan Sanatlar ve Bilimler Akademisi üyesidir.
Duverger 1951’de yayımlanan Les partis politiques (Siyasi Partiler) adlı kitabında çağdaş siyasal partilerin yapısını incelemektedir. Ona göre çağdaş siyasi partilerin iç yapıları oligarşik bir biçimde örgütlenmiştir. Parti önderleri gerçekte taban tarafından seçilmemekte, parti merkezince atama ve diğer yollarla işbaşına getirilmektedir. Bu partilerdeki önderler parti tabanından kopuk, kendi içine kapalı bir kast oluşturmaktadır. Artan merkeziyetçi eğilimler sonucunda üyelerin önderler üzerindeki denetimi azalmakta, önderlerin üyeler üzerindeki denetimi ise güçlenmektedir. Üyeler arasındaki disiplin hem parti içi mekanizmaların işleyişi sonucu hem de geniş bir propagandayla güçlendirilmektedir. Parti üyeleri, partiye ve önderlere karşı eleştirel bir tutumdan uzaklaşmakta, yanılmaz bir otorite olarak gördükleri partiyi ve önderlerim yüceltmektedirler. Bu noktada Duverger’ye göre en önemli öğe, çağdaş demokrasiyi tehdit eden partiler rejimi değil, partilerin iç yapısında ortaya çıkan otoriter eğilimlerdir.
Duverger 1964’te yayımlanan Introduction d la politique (“Politikaya Giriş”) adlı kitabında, dünyada varolan kapitalist ve sosyalist sistemlerin gitgide birbirine yaklaştıklarını öne sürmektedir. Ona göre Batı’da serbest rekabete dayalı iktisadi yapının sakıncaları belirginlik kazanmıştır. Tüm ekonomiyi kapsayacak bir plan bu ülkeler için çok daha akılcı olacaktır. Öte yandan, kapitalizm bireysel ve toplumsal ihtiyaçları bir bütün olarak karşılama yeteneğini gün geçtikçe kaybetmektedir. Kapitalizmin temel dayanaklarından biri olan üretim araçlarının özel mülkiyeti Batı toplundan gözünde gün geçtikçe değerini yitirmektedir. Batı’nın sosyalizme doğru yönelmesi güçlü bir eğilim olarak kendini hissettirmektedir. Ancak bu evrim klasik Marxist modele uygun olarak gerçekleşeceğe benzememektedir. Batı toplumlarında sınıf mücadelesi gitgide zayıflamakta,” bir işçi devrimine yol açacak maddi koşullar ortadan kalkmaktadır.
Duverger’ye göre sosyalist ülkelerde de liberalleşme eğilimleri güçlenmektedir. Batı’nın hedeflediği bolluk toplumu bu ülkeler için de bir amaç oluşturmaktadır. Böylece sosyalist ve kapitalist toplumlar, süreç içinde, Duverger’nin demokratik sosyalizm olarak adlandırdığı bir yönetim biçimine doğru ilerlemektedir.
Duverger’ye göre kapitalist ve sosyalist toplum-larm birbirine yaklaşması, bunun her alanda olacağı anlamına gelmemektedir. Varolan kültürel ve geleneksel farklar hiçbir zaman tamamen kaybolmayacaktır. Yüzyıllar boyunca oluşan değer yargıları ve düşünsel biçimlenmeler yeni gelişen yapılara karşı uzun süre direneceklerdir. Ancak teknolojik gelişmeler süreç içinde bu ülkeleri ortak bir yöne doğru itecektir.
• YAPITLAR (başlıca): Les partis politiqu.es, 1951, (Siyasi Partiler, 1970); Methodes des Sciences sociales, 1961, (Sosyal Bilimlere Giriş, 1973); Introduction d. la politique, 1964, (“Politikaya Giriş”); La Democratie sans le peuple, 1967, (Halksız Demokrasi, 1969); Sociologie de la politi-que, 1973, (Siyaset Sosyolojisi, 1975).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi