FRIEDMAN, Milton (1912-2006) ABD’li iktisatçı. Piyasa mekanizmasına olan sarsılmaz inancı, tüketim fonksiyonu, para kuramı ve istikrar politikasına yaptığı katkıları ile tanınmıştır.
3i Temmuz 1912’de Brooklyn’de doğdu, 16 Kasım 2006’da San Francisco‘da öldü. Rutgers ve Chicago üniversitelerinde iktisat öğrenimi gördü. 1946’da Columbia Üniversitesi’nde doktorasını verdi. Daha sonra Chicago Üniversitesi öğretim üyesi kadrosuna katıldı. Danışman olarak çeşitli devlet görevleri üstlendi. 1964 seçimlerinde Berry Goldwater’ın danışmanıydı ve başkan Nixon’a yıllarca danışmanlık yaptı. 1967’de Amerikan iktisat Derneği’nin başkanı oldu. 1976’da Nobel iktisat Ödülü’ nü kazandı.
Friedman’ın yapıtları iki gruba ayrılabilir: 1) iktisadi sistemle ve iktisat politikasıyla ilgili görüşlerini yaymak için, iktisat bilmeyenlerin de anlayabileceği şekilde yazılmış yapıtlar. Örneğin, Capitalism and Freedom (“Kapitalizm ve Özgürlük”), Free to Choose (“Seçme Serbestliği”) gibi yapıtları bu gruba girer. 2) Kendi kuramlarını geliştirdiği, iktisatçılar için yazılmış akademik yapıtları. Örneğin, A Theory of Consumption Function (“Bir Tüketim Fonksiyonu Kuramı”), A Monetary History of the United States: 1867-1960 (“1867-1960 Arasında ABD’nin Parasal Tarihi”) gibi yapıtları bu gruba girer.
Capitalism and Freedom ve Free to Choose adlı yapıtlarında geliştirdiği düşüncelere göre, birey ve bireysel özgürlük vazgeçilmez çıkış noktasıdır. İktisadi özgürlükle siyasi özgürlük arasında çok yakın bir ilişki vardır. Siyasi ve iktisadi düzenlemeler ancak belli birleşimlerde birlikte bulunabilirler. Sosyalist bir toplum, bireysel özgürlüğü sağlayamaz, bir başka deyişle demokratik olamaz. Rekabetçi Kapitalizm, gerek iktisadi özgürlüğü, gerek siyasi özgürlüğü sağlar, çünkü bu sistemde iktisadi güç ile siyasi güç birbirinden ayrılmıştır. Siyasi özgürlüğün bulunduğu her toplumda serbest piyasa ekonomisi varolmuştur. Bu nedenle laissez-faire iktisat politikalarını, serbest kambiyo kuru sistemini şiddetle savunmuştur.
Friedman’a göre, günümüzde bazı devlet müdahaleleri fiyat mekanizmasının (piyasanın) serbest şekilde işlemesini önlemektedir. Gümrük tarifeleri ve uluslararası ticaret üzerine konan (kota, amborgo gibi) diğer sınırlamalara, yurt içinde fiyat saptaması ya da nisbi fiyatları etkileyen müdahalelere, belli sanayilerin hükümetçe düzenlenmesine (asgari ücret gibi), tek taraflı ücret saptamasına,enflasyona yol açan para ve maliye politikalarına, aynı nedenle karşı çıkmıştır, “işleyişine karışılmadığı takdirde piyasa rekabeti, piyasaya gitgide artan alternatif hükümet mekanizmalarının monte edildiği duruma oranla, tüketiciyi daha iyi korur.”
Bireyin iktisadi ve siyasi özgürlüğü, hükümetin faaliyet alanının (görevlerinin) sınırlandırılmasını ve hükümetin gücünün dağılmasını gerektirir.Friedman’ m hükümete tanıdığı görevler A. Smith’inkinden de sınırlıdır: a) yurdu diğer ülkelere karşı koruyacak askeri gücün ve yurt içinde asayişi sağlayacak polis gücünün sağlanması, b) adaletin sağlanması, c) bireyler tarafından başarılamayacak veya kârlı şekilde işletilemeyecek bazı bayındırlık işlerinin üstlenilmesi, d) yaptığından “sorumlu” sayılamayacak bireylerin korunması. Bu görevlerden ilk üçü A. Smith’de de vardır. Ne varki Friedman, (c) şıkkındaki görevi, hükümet faaliyetlerinin istenmeyen “dışsal” etkisiyle sınırlamıştır.
Friedman’a göre, gelir bölüşümü de piyasa güçlerince belirlenmelidir, insanlar gerek genlerinden gelen özellikleri, gerek sonradan (örneğin eğitimle) edindikleri yatkınlıklar sonucunda, üretici olarak birbirinden farklıysa, gelirlerinin de farklı olması gerekir. Bireyler ancak Tanrı önünde eşittir ve fırsat eşitliğine sahiptir. Gelirleri eşitlemeye yönelik her iktisat politikası üretimde etkinliği azaltır. 19.yy Ingilteresi, fırsat eşitliği geçerli olduğu için ilerlemiş, 20.yy’da uygulanan gelirleri eşitleme politikası, ülkenin gerilemesine yol açmıştır. “Sendikalar, mesleğe girişi sınırlayarak üyelerinin ücretlerini yükseltiyorsa, bu yüksek ücretler, fırsatları kısılmış diğer işçiler pahasına gerçekleşmiştir. Hükümet, kamu kesiminde çalışan işçilere daha yüksek ücret ödüyorsa, bu yüksek ücretler, vergi ödeyicileri pahasına ödenmektedir.”
Friedman, A Theory of Consumption Function adlı yapıtında tüketicinin geliri arttıkça, gelir artışının gitgide azalan yüzdesinin tüketime, gitgide artan yüzdesinin tasarrufa ayrılacağını öngören Keynes hipotezinin tersine, “sürekli gelir hipotezi”ni geliştirmiştir. Bu hipoteze göre, gelirin miktarındaki değişiklikler ne olursa olsun, tüketicinin tüketim harcamaları, tüketicinin sürekli gelirinin sabit bir oranında kalır. Geçici bir gelir artışı, bu gelir artışı kadar bir tasarrufa yol açar. Gelir geçici bir nedenle düşerse, tüketici uzun süreli tüketim planını gerçekleştirmek için geçmişteki tasarruflarla oluşturduğu servetinin bir kısmından faydalanır. Bu hipotez, bazı istikrar politikalarının geçerliliğiyle de yakından ilgilidir. Örneğin, bu hipoteze göre, geçici bir vergi indirimi, ailenin kullanılabilir gelirini artırır, fakat tüketimini değiştirmez.
Friedman, A Monetary History of the United States: 1867-1960 adlı en önemli yapıtıyla da Moneta-rizm (Parasalcılık) akımının kurucusudur. Buna göre, istikrarlı bir ekonomide merkez bankasının yapacağı şey, zaman içinde, para arzında (örneğin gelir artış hızına koşut) küçük artışlar yaratmaktır. “Para miktarında aşırı bir artış, enflasyonun tek önemli nedenidir; bu durumda, para arzının artış haddinin düşürülmesi, enflasyon haddini düşürmek için başvurulacak tek önlemdir.”
Essays in Positive Economics (“Pozitif iktisat Denemeleri”) adlı kitabında iktisadın yöntemine de yeni bir yaklaşım getirmiştir. Buna göre, “kuram, açıklama getirmeye çalıştığı olaylar kategorisi için sağladığı öngörü gücüne göre değerlendirilmelidir… bir hipotezin tek geçerlik testi, sağladığı öngörülerin deneyle karşılaştırılmasıdır. Öngörünün gerçekle u-yuşması hiçbir zaman hipotezin doğruluğunu kanıtla-yamaz, sadece bu hipotezinçürütülmesini önler”. Bu düşünce tarzı Popper’m yaklaşımına pek yakındır. Fakat Friedman, buradan, bir kuramın dayandığı varsayımların gerçeğe uygunluğu kavramının, kuramın öngörü testinden ayrı, veya ona ek bir test olduğu savına geçmektedir. Örneğin, iktisatta marjinal çözümlemenin dayandığı varsayımlar gerçeğe uymasa da, marjinal çözümleme yoluyla varılan sonuçlar gerçekle uyuşuyorsa, marjinal çözümleme geçerlik testini aşmış sayılmalıdır. Pratik amaçlı bu sav P. Samuelson, E. Rotsvein, J. Melitz, E. Nagel tarafından eleştirilmiştir.
Friedman, üzerinde çok tartışılan bir iktisatçıdır. Monetarizm ağırlıklı istikrar politikasının IMF tarafından benimsenmesi ve Şili, Arjantin, İngiltere gibi ülkelerde uygulanması, bu politikaların başarı veya başarısızlığıyla birlikte Friedman’ı da gündeme getirmektedir.
• YAPITLAR (başlıca): Essays in Positive Economics, 1953, (“Pozitif iktisat Denemeleri”); A Theory of Consumption Function, 1957, (“Bir Tüketim Fonksiyonu Kuramı”); Capitalism and Freedom, 1962, (“Kapitalizm ve Özgürlük”); A Monetary History of the United States: 1867-1960 (Anna J. Schwartz ile), 1963, (“1867-1960 Arasında ABD’nin Parasal Tarihi”); Inflation: Causes and Conse-quences, 1963, (“Enflasyon: Nedenleri ve Sonuçları”); Dollars and Deficits, 1968, (“Dolar ve Uluslararası Ödemeler Bilançosu Açıklan”); Optimum Quantity of M oney and Other Essays, 1969, (“Optimum Para Miktarı ve Diğer Denemeler”); Price Theory, 1976, (“Fiyat Teorisi”); Free to Choose (Rose D. Friedman ile), 1980, (“Seçme Serbestliği”); Monetary Trends in the United States and United Kingdom (Anna J. Schtvartz ile), 1982, (“ABD ve Birleşik Krallık’ta Parasal Trendler”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi