Ağ Nedir, Ne Demek, Sözlük, Kelime Anlamı

    

(I) a. 1. İplik, sicim, tel vb. ince şeylerden kafes biçiminde yapılmış örgü: Balık ağı. Tenis ağı. 2. Örümcek vb. hayvanların salgılarıyla oluşturdukları örgü. 3. Ulaşım ve iletişim gibi alanlarda ülkenin her yerine yaygınlaştırılmış şebeke: Cumhuriyetin onuncu yılında ülkemiz demir ağlarla örülmüştü. 4. mec. Tuzak: “Onu, ağına düşmüş bir av gibi ne öldürdü ne ondurdu.” –S. Ayverdi. 5. sp. Oyun alanını ortadan ikiye bölen iple yapılmış örgü, file. 6. sp. Çaprazlama örgü ile yapılan ve kale direkleri arkasına gerilen örgü, file.

 Güncel Türkçe Sözlük 


    

(II) a. Pantolon veya külotun apış arasına gelen yeri, apışlık.

 Güncel Türkçe Sözlük 


   Fr. Réseau  BSTS / Tıp Terimleri Kılavuzu 


    

1. Ak, beyaz. 2. Başörtüsü, namazbezi, tülbent. 3. Kaput bezi. 4. İlkbaharda, böceklerin meyva ağaçları üzerinde yaptıkları pamuk. 5. bk. ağartı (I)-1. 6. Göze inen perde, ak.

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

1. Ay ağılı, hale. 2. Ara, iç: Ahmet nerde? Buralarda köyün ağında gezip durur. 3. Donun lâstik geçirilen, şalvarın bele gelen yeri.

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

1. Tarla sınırı. 2. Tarlaları sınırlıyan dikenli ağaç, çit. 3. Tel örgü. 4. Eklem, mafsal: Koyunun ön bacağı ağından kırılmış. 5. Büyük kapılara, içerden kapatmak için takılan mandal.

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

1. Ağaç ve çalılarda yuva yapıp yaprak yiyen tırtıl. 2. bk. ağu (I)-1.

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

Süt, yoğurt, ayran v.b. ürünler.

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

Zehir.

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

Tırtıl.

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

Ak.

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

Don, pantolon vb. nesnelerin iki paça arasındaki birleşme yeri.

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

Bez

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

< ET ak: ak; beyaz; temiz.

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

< ET ag. bk. ayrıca tor

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


    

( < ET âk) ak

 Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü 


   İng. plexus, rete 

1. Damarlar, sinirler ve bağ dokusu telleri ağı. Rete. 2. Örümcek ağı.

 BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü 1998


   İng. network 

Birçok nokta ile bunlar arasındaki bağlantılarla gösterilebilen bir dizgeye ilişkin yapı. örn. karayolu ağı, bilişim aği.

 BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü 1981


   İng. net  BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu 


   İng. network  BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu 


   İng. web  BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu 


   İng. network 

Elektriksel erkeyi bir bölge içine dağıtan iletken örgüsü.

 BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü 1983


ağ, optik ağ   İng. grating 

Beyaz ışığı renklere ayırmak için nesne merceklerinin ya da aynaların önüne konulan koşut teller örgüsü. Tel yerine ince çizgiler de kullanılır.

 BSTS / Gökbilim Terimleri Sözlüğü 1969


   İng. safety net 

Yüksekte çalışan cambazların gösterilerini yaptıkları yerin altına gerilen koruyucu ağ.

 BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü 1983


   İng. network 

İplik, tel, boru vb. örülmüş bir yapı türü.

 BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü 1981


   İng. net, network, reticle 

1. Bir yönlü kümeden başka bir kümeye tanımlı olan işlev. 2. Böyle bir işlevin görüntüsü. 3. A bir yönlü küme ve X bir dilemsel küme olmak üzere (…)kümesi.

 BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü 1983


   İng. net 

D yönlendirilmiş küme, X boş olmayan bir küme olmak üzere, herhangi bir g : D –> X fonksiyonu. Bu fonksiyona X üzerinde bir ağdır denir. D = N özel durumunda g ağı bir dizidir.

 BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü 2000


   İng. 1. circuit, 2. network, television network, programme (ABD: program) network, network of television stations, (ABD) system (of television stations), transmission network, television transm 

Sinema 1. Bir kentin, bir ülkenin tek elde toplanmış sinema salonlarının oluşturduğu bütün. TV. 2. Aynı televizyon kurumuna bağlı yaymaçların, vericilerin oluşturduğu bütün. 3. Bir ülkede birbirine eşeksenli kablolar ya da telsiz bağlantılı ara yayaçlarıyla bağlı olup, aynı anda aynı izlenceyi yayınlayan yayaçların tümü. 3. Çeşitli ülkelerin, gerektiğinde, aynı izlenceyi yaymak amacıyla oluşturdukları bütün.

 BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü 1981


   İng. net 

Değişik su ürünlerinin takılarak, dolanarak ve hareketli bir torbada toplanarak avlanması amaçlarına yönelik olarak tasarlanan ve donatılan, göze büyüklüğüne bağlı olarak objenin bir kısmını geçiren, bir kısmını sıkıştıran veya geçmesini engelleyen, gözelerden oluşan, çeşitli biçim ve büyüklükte olan bir yüzey yapıtı.

 BSTS / Su Ürünleri Terimleri Sözlüğü 


   İng. net 

Uçantop oyununda iki takımın alanını ayıran, iki direk arasına belli ölçü ve yükseklikte gerilen, ipten örülü delikli perde.

 BSTS / Uçantop Terimleri Sözlüğü 


   İng. net 

Oyun alanını ortadan ikiye bölen ve ortasında yerden yüksekliği 91 cm. olan ipten kafes örgü.

 BSTS / Alantopu Terimleri Sözlüğü 


   İng. net 

Masatopu oyununda alanı iki eşit bölüme ayıran, uzunluğu 1.83 m., üst kenarının masa yüzeyinden yüksekliği 15,5 cm. olan ipten kafes örgü.

 BSTS / Masatopu Terimleri Sözlüğü 


   İng. grating, reticule 

(I) 1. genel uygulayım: Belli sayıda bağımsız aygıt ve bunları birleştiren çevrimlerin oluşturduğu bütün. 2. elektrik: Elektrik dağıtımını sağlayan birıbirine bağlı çevrimlerin tümü.

 BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü 1980


   İng. net 

(II) bilişim: Daha çok, sürekli telefon bağlantılarıyla birbirine bağlanmış bilgisayarlar dizgesi.

 BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü 1980


    

Şalvar ve pantalonun apış arasına rastlayan kısmı. (*Senirkent -Isparta)

 BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü 1976


ağ (I), (ak)    

1. Ak, berrak. 2. Temiz, halis, değerli.

 Tarama Sözlüğü 1963


ağ (II)    

Donun ortasındaki parça.

 Tarama Sözlüğü 1963


ağ (III), (ağ kurdu)    

Ağ ören böcek, tırtıl.

 Tarama Sözlüğü 1963

Daha yeni Daha eski