Pasifizm, uyuşmazlıkların çözümü ya da çıkar sağlama aracı olarak savaşa ve şiddete karşı olmak demektir. Pasifizm, uluslararası uyuşmazlıklara barışçıl yollarla çözüm bulunabileceği ve bulunması gerektiği inancından; askeri ve savaş kurumlarının ortadan kaldırılmasına yönelik çağrılara; toplumun herhangi bir şekilde devlet gücü aracılığıyla örgütlenmesine karşı olmaya (anarşist ya da liberteryen pasifizm); politik, ekonomik ya da toplumsal amaçlara ulaşmak için fiziksel şiddet kullanılmasının reddedilmesine; barış davasını savunmak için mutlaka gerekli durumlar dışında güç kullanılmasının mahkûm edilmesine (pasifisizm); kendini ve başkalarını savunmak dahil, her türlü koşul altında şiddete karşı olmaya dek uzanan, geniş bir düşünce yelpazesini kapsar.
Pasifik tarihçileri Peter Brock ve Thomas Paul Socknat, “İngilizce konuşulan alanlarda genel kabul görmüş anlamda” pasifizmi “her türlü savaşın koşulsuz olarak reddedilmesi” olarak tanımlıyorlar. Filozof Jenny Teichman, pasifizmin asıl biçimini “savaş karşıtı” olarak tanımlıyor; her türlü savaşın reddedilmesi. Teichman’ın inançları, Brian Orend tarafından “… pasifist savaşı reddetmekte ve savaşa başvurmayı haklı kılabilecek hiçbir ahlaki gerekçenin bulunmadığına inanıyor, pasifist için savaş daima yanlış” diye özetleniyor. Bir anlamda felsefe, amaçların araçları haklı göstermediği fikrine dayanıyor.
Pasifizmin dayanağı ahlaki ilkeler (deontolojik bir görüş) ya da pragmatizm (nedensel bir görüş) olabilir. İlkesel pasifizm, savaş ile bireylerarası fiziksel şiddet arasındaki yelpazenin bir noktasında şiddetin ahlaken yanlış hale geldiğini ileri sürer. Pragmatik pasifizm, savaşın ve bireylerarası şiddetin bedellerinin çok fazla olması nedeniyle uyuşmazlıkların çözümü için daha iyi yollar bulunması gerektiğini ileri sürer. Genel olarak pasifistler, Haklı Savaş teorilerini reddederler.
Pasifistler şiddetsizlik ilkelerini izleyip, şiddetsiz eylemin ahlaki olarak üstünlüğe sahip olduğuna ve/ya da pragmatik olarak en etkili yol olduğuna inanırlar. Ancak, bazı pasifistler, kendi ya da başkaları için acil savunma adına fiziksel şiddet kullanımını desteklerler. Diğerleri, böylesi acil durumlarda ya da askerlik şubelerinin önüne temsili kan olarak kırmızı boya dökmek ya da hava üslerine girip askeri uçaklara çekiç vurmak gibi sembolik eylemlerde bulunmak için mülke zarar verilmesini desteklerler. Ancak, tutuklanmayı kabullenip mahkemede yargılanmayı savaşa ve şiddetin diğer biçimlerine karşı muhalefetin tanıtımı için kullanarak kendi hareketlerinin sorumluluğunu üstlenmek, pasifist inanç sisteminin bir parçasını oluşturur.
Güvercin ya da barış güvercini, gayri resmi olarak, özellikle politika alanında, savaştan kaçınılmasını ya da savaşın son çare olarak düşünülmesini tercih eden kişiler için kullanılan terimlerdir. Bu terimler, güvercinin barış ve kurtuluş umudunu simgelediği Nuh’un Gemisi öyküsünden kaynaklanmaktadır. Benzer şekilde, genel deyişte, güvercinin karşıtı olarak şahin ya da savaş şahini terimleri kullanılır.