Bağışıklık Nedir, Ne Demek, Bağışıklık Sistemi Hakkında Bilgi

Biyolojide bağışıklık, alerjiden ve otoimmün hastalıklardan kaçınmak için yeterli toleransa sahipken, enfeksiyon, hastalık veya diğer istenmeyen biyolojik istilalara karşı yeterli biyolojik savunmaya sahip olan çok hücreli organizmaların dengeli durumudur.
 
Doğuştan ve uyarlanabilir Bağışıklık
Bağışıklık, çok hücreli organizmaların zararlı mikroorganizmaların içine girmesini engelleme özelliğidir. Bağışıklık hem spesifik hem de spesifik olmayan bileşenleri içerir. Spesifik olmayan bileşenler, antijenik yapılarına bakılmaksızın, çok çeşitli patojenlerin bariyerleri veya eliminatörleri olarak işlev görür. Bağışıklık sisteminin diğer bileşenleri kendilerini karşılaşılan her yeni hastalığa adapte eder ve patojene özgü bağışıklık üretebilir.
Bir bağışıklık sistemi doğuştan gelen ve uyarlanabilir bileşenler içerebilir. Örneğin memelilerdeki doğal sistem, yabancı maddeleri tanımaya ve tepki vermeye programlanmış ilkel kemik iliği hücrelerinden oluşur. Adaptif sistem, kendi kendini tanıyan ve reaksiyona girmeyen programlanmış daha gelişmiş lenfatik hücrelerden oluşur. Yabancı maddelere verilen reaksiyon etimolojik olarak ateş yakmak anlamına gelen iltihaplanma olarak tanımlanmaktadır. Öz maddelere reaksiyon göstermeyen, bağışıklık anlamına gelir, muaf tutulma anlamına gelir veya bağışıklık toleransı olarak tanımlanır. Bağışıklık sisteminin bu iki bileşeni, “sağlık” ın, kendisinin immünolojik olarak korunduğu ve yabancı olanın inflamatuar ve immünolojik olarak elimine edildiği fiziksel bir durum olarak görülebildiği dinamik bir biyolojik ortam yaratır. “Hastalık” yabancı olanın elimine edilemediği veya benlikten kurtulan olmadığında ortaya çıkabilir.
Aynı zamanda doğal bağışıklık olarak da adlandırılan doğal bağışıklık, bir organizma anayasası sayesinde, yani harici bir uyarma ya da önceki bir enfeksiyon olmadan, genetik yapısından kaynaklanmaktadır. İki türe ayrılır: (a) Spesifik olmayan doğal bağışıklık, genel olarak tüm enfeksiyonlara karşı bir direnç derecesi. (b) Özel doğuştan gelen bağışıklık, sadece belirli bir tür mikroorganizmaya karşı bir direnç. Sonuç olarak, bazı ırklar, tarımdaki belirli bireyler veya ırklar bazı bulaşıcı hastalıklardan muzdarip değildir.
 
Adaptif bağışıklık, bağışıklığın hastalığa neden olan bir maddeyle şans eseri temas yoluyla ‘doğal yoldan elde edilme’ yöntemine nasıl sokulduğuna bağlı olarak alt bölümlere ayrılabilir, oysa ‘yapay yolla kazanılmış bağışıklık’ aşılama gibi kasıtlı eylemlerle gelişir. Hem doğal hem de yapay olarak kazanılmış bağışıklık, konakçının antijen tarafından “aktif bağışıklık” olarak bağışıklık kazanıp yaratmadığına ve bazen de ömür boyu süren uzun süreli olmasına bağlı olarak alt bölümlere ayrılabilir. ‘Pasif bağışıklık’, bir immün konaktan antikorların veya aktive edilmiş T hücrelerinin transferi (enjeksiyon veya infüzyon); kısa ömürlüdür – genellikle sadece birkaç ay sürer. Aşağıdaki diyagram bu bağışıklık bölümlerini özetlemektedir.
Adaptif bağışıklık, ilgili bağışıklık aracılarının tipine de bölünebilir; hümoral immünite, salgılanan antikorların aracılık ettiği immünite yönüdür, oysa hücre aracılı immünite, sadece T-lenfositleri içerir. Hümoral bağışıklık, organizma antikorlarını ürettiğinde aktif, antikorlar bireyler veya türler arasında transfer edildiğinde pasif olarak adlandırılır. Benzer şekilde, hücre aracılı bağışıklık, organizmaların T hücreleri uyarıldığında aktiftir ve T hücreleri başka bir organizmadan geldiğinde pasif olur.
Daha yeni Daha eski