Hünkâr. Osmanlı padişahtan için kullanılan bir unvan.
Sözlükte “Tanrı, hâkim, hükümdar, âmir, efendi, sahip, bey” gibi anlamları bulunan Farsça hudâvendigâr kelimesinin hûndgâr veya hûngâr şeklinde kısaltılmış biçiminden gelmektedir.
İlk Osmanlı hükümdarları daha çok “gazi” unvanıyla anılırken I. Murad “Hudâvendigâr” ve “Gazi Hünkâr” diye şöhret bulmuş ve bu iki tabir daha sonraki padişahlar için de kullanılmıştır. Bazı belgelerde hudâvendigâr ve hünkâr unvanları geçmekle birlikte özellikle halk arasında ve çeşitli tarih kitaplarında daha çok hünkâr şekli yaygınlık kazanmıştır. Bundan dolayı padişaha nisbet edilen veya ona has olan bazı nesne, mekân ve hizmetleri ifade için “hünkâr iskelesi, hünkâr mahfili, hünkâr sofası, hünkâr imamı, hünkâr müezzini, hünkâr şeyhi, hünkâr çavuşu, hünkâr hasekisi, hünkâr defteri, hünkâr kayığı, hünkâr macunu, hünkâr beğendi” gibi tabirler kullanılmıştır.
Osmanlılar’da hünkâr unvanının padişahın dışında başka kimselere verilmediği belirtilmekle birlikte saygı ifadesi olarak bazı tasavvuf büyükleri için de hudâvendigâr ve hünkâr tabirlerinin kullanıldığı görülmektedir. Nitekim Menâkıbü’l-‘ârifîn-de Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî için hudâvendigâr veya hazret-i hudâvendigâr Menakıb-ı Hacı Bektâş-ı Veli’de de Hacı Bektâş-ı Velî için hünkâr veya hazret-i hünkâr tabirleri sıkça kullanılmış, bu son eserde Mevlânâ da Molla Hünkâr şeklinde anılmıştır.
TDV İslâm Ansiklopedisi